Hayatımdan bir Crime Scene geçti!

Malak malak çeviri, zamanlama, düzenleme yapıp, biraz da arada dizi falan izlediğim, bir senedir dört gözle beklediğim bir döneme girmiş bulunmaktayım! Bu arada, yaklaşık 2-3 gün içerisinde mükemmel bir eğlence programını yedim bitirdim.

Sanırım blogtaki ilk adam akıllı k-variety, diğer adıyla Kore eğlence programı yazım olacak. k varyete diyeceğim ben, şimdiden tşk.

Şimdii, nasıl bir programdır Crime Scene?

Hepimizin Abnormal Summit'ten tandığı bildiği özel bir kanal olan jTBC'nin mayıs 2014'ten beri yayınına devam eden programıdır. Şimdiye dek her biri 13'er bölüm olmak üzeren iki sezon yayınlandı, hatta ikinci sezon finalini 3-4 gün önce verdi. Kadrosunda beş kişiyi barındıran programın ilk sezonunda vikipediden bakarsanız 5 değil 6 kişi olduğunu göreceksiniz, şimdi onun nasıl olduğuna geleceğim.

İlk sezonun kadrosunda bir şarkıcı, iki yayıncı (komedyen, sunucu, kısacası televizyon dünyasında yer almış), iki avukat ve bir de eski bir progamer (profesyonel bilgisayar oyuncusu, sen ben lol starcraft oynarız ama bu adamlar resmi yarışmalara katılıp dünyaca büyük isimlerle kapışırlar) vardı. Kadro şöyle:


Çoğumuzun Abnormal Summit'ten tanıdığı Jun Hyun Moo burada da programın ana sunucusu olarak karşımıza çıkıyor. Yanında bizlere belki daha az aşina gelecek olan Park Ji Yoon, Hong Jinho, NS Yoonji var. Saydıklarından Park Ji Yoon önceden haber sunucusuymuş, sonradan eğlence dünyasına geçmiş ve şu an Kore'nin tanınmış sunucularındanmış. Bu konuda Jun Hyun Moo'yla aynı kaderi paylaşmış kısaca. Hong Jinho'ysa progamer'lıktan emekli olmuş, son dönemde eğlence dünyasında çıkış yapmış, "broadcaster" yani yayıncı olarak oyunda. NS Yoonji şarkıcı olan arkadaşımız, tanımayan varsa yakın dönemde çıkardığı Wifey şarkısını tavsiye ederim, ama bende asıl Reason to Become a Witch şarkısıyla yer edinmişti, seviyorum yahu. Crime Scene'in yapımcısı yönetmeni bu kadroyu topladıktan sonra herhalde "Bir de farklı bir bakış açısı daha bulalım" demiş olacaklar ki programa bir de avukat eklemişler. Koreliler garip millet, habercisinden avukatına herkes televizyonlarda. Sokakta yürüyen milletin yarısı ünlü olabilir. Neyse. İlk 6 bölümde başka, sonraki 4 bölümde başka bir avukat var. Ben şahsen ilk 6'dakini daha çok sevmiştim, biraz daha işe yarıyordu. Kendileri daha önce yine jTBC'nin bir programı olan War of Words'de yer almışlar (Park Ji Yoon'la birlikte)
Hani-Hong Jinho-Jang Jin-Park Jiyoon-Jang Dongmin

Dediğim gibi programın iki sezondan oluşuyor. İkinci sezonda ilk sezonun en başarılı iki ismi olan Park Jiyoon ve Hong Jinho devam ederken yanlarına aslen yönetmen olan Jang Jin, EXID grubundan Hani, ve komedyen Jang Dogmin katılıyor. Beş kişilik ekip ilk sezonda da olduğu gibi ikinci sezonda da her bölüm yanlarınd bir de konukla oyunu oynuyorlar.

Şimdiii işin bilgi vermelik sıkıcı ve anlaşılmaz kısmını bitirdik. Bu kadar bilgi verme işi içinde programın konseptinden hiç bahsetmediğimi fark ettiniz mi? Çünkü işin asıl eğlenceli kısmı o zaten. Polisiye diziler, kaçış filmleri, cinayetler her zaman insanların ilgilisini çeken şeyler olmuştur fakat son dönemde insanlar iyice kendini maceranın içinde görmek istemeye başladı :P Misal, Bakırköy'den Kadıköy'e İstanbul'un neredeyse her yerinde karşınıza çıkan kaçış oyunları da buna örnek. Sizi bir eve kilitliyorlar, ipuçlarını çözerek 1 saat içinde kaçmaya çalışıyorsunuz falan. Millet iyice maceraperest kesildi yemin ediyorum. Neyse. Crime Scene'de de konsept şu; oyuncularımızın hepsi bir rol kardı seçiyor, seçtikleri kart hepsine birer Karakter veriyor. Misal kurban A olsun, Hong Jinho'ya A'nın kocası, Park Jiyoon'a A'nın kız kardeşi, Jun Hyun Moo'ya A'nın patronu rolü veriliyor. Oyuncular rollerine çalışıyorlar, rol kartları suç işlenirken ne yaptıklarına, kurbanla ilişkilerinin nasıl olduğuna vs. dair bilgiler içeriyor. Herkes rolüne hazırlanıyor, ve sonra suç mahaline geçiliyor. Suç mahaline bir ceset ve ipuçları bulunuyor. Fark ettiğiniz üzere tüm oyuncular da birer şüpheli oluyor. Karşılıklı "briefing" yani Türkçe'de de kimi yerlerde brifing olarak geçen, kısa toplantılara başlıyorlar. Bu toplantılarla soruşturma da başlamış oluyor anlayacağınız. Karşılıklı yapılan görüşmelerde herkes suç işlenirken nerede olduğu, kurbanı en son ne zaman ve neden gördüğünü anlatıyor. Bu iş yapılırken herkes doğruları söylüyor, asıl suçlu dışında tabi. Suçlu bölümün sonuna kadar kendini açığa çıkarmadan rolünü oynamak zorunda. Bu arada suç mahali daha ayrıntılı bir şekilde açılıyor. Şu tarz bir şey:

Odalar, binalar çizgilerle belirlenmiş. Hatta arada "duvar orası, üstünden atlamasana" tarzı espriler dönüyor..

Her şüphelinin kendine ait bir bölümü oluyor, genelde bu bölümleri şüphelinin kendisi değil de diğerleri araştırarak çıkarım yapıyor ve suçluyu yakalamaya çalışıyor tabi. Biz ekran başındakilere her bulunan şey adam gibi gösterilmiyor tabi, misal bir bölümde Jang Dongmin'in suçluyu doğru tahmin etmesini sağlayan ipucunu, tahminler yapıldıktan sonra göstermişlerdi, Yani ekran başındaki biz garibanlar için suçluyu tahmin etmek hep kolay olmuyor. Bu arada her bölümün başında "Bu programda gösterilen olaylar gerçek vakaların canlandırmasıdır. Karakterler, ayrıntılar ve ipuçları tamamen hayal ürünüdür." diye bir yazı geçiyor. Kısacası bu cinayetler gerçek hayatta işlenmiş, üzerinde oynayarak önümüze konuluyor. Bu arada bölüm sonunda bir kafes getiriliyor. Tüm oyuncuların oylamasıyla suçlu olduğu düşünülen kişi bu kafese konuluyor. Zira gerçekten suçlu kafese konulansa, kafestekine oy veren herkes birer kese altın alıyor, ama suçlu herkesi kandırmayı başarmış ve kafese konulmamışsa, herkesin altın kesesini gerçek suçlu alıyor. İkinci sezonda bu altın keseleri düz 1000 lira ile değiştirildi.

Benim kişisel düşüncelerime gelince.. Ben ikinci sezonu ilkinden daha çok sevdim. Dürüst olayım, ilk sezonu bitirip de ikinciye başladığımda aşşırı senaryo gelmişti. Düşünün normalde bölüm başında verilen rol kartları bir bir hafta önceden dağıtılıyordu, ilk sezondaki "Enem erkek mi oldun sen, aa benim karakterim seninkinden büyük müydü, ay bu giydiğim ne" tarzı gırgır şamatalar ikinci sezonda yoktu çünkü herkes tam anlamıyla rolünü oynuyordu. Bu açıdan bana bayağı yapmacık ve sinir bozucu gelmişti. Ancak ikinci sezonun bölümleri ilerledikçe yapım ekibinin daha sıkı çalışmış olduğunu fark ettim. Görüntüler, ipuçları, ayrıntılar insanı büyülüyordu. Kullanılan davalar daha ilgi çekiciydi. Ayrıca ikinci sezonda konuklar ilkine göre daha aktif gibiydi.

İlk sezonda Henry, Soyou, Kang Minhyuk, Sungkyu, Key gibi ünlü isimlerin yanı sıra bir de gerçek hayatta polis olan dedektif bey Lim Moongyu konuk olarak geliyordu.

Bakın benim bir ELF olduğumu biliyorsunuz, doğal olarak çocuklarıma arasında ayrım yapmadığımın, ve Henry'e de ne kadar hayran olduğumun da farkındasınız. Ama gelin görün ki, Henry bu programın başına gelmiş gelebilecek en kötü konuktu. Olayı tamamen dalgaya alır gibi mal mal şeyler peşinde dolanması innnanılmaz sinir bozucuydu. Ciddiyim, kendisini bir daha asla bu programda görmek istemiyorum. Turnayı gözünden vurduğundan beri çıktığı her programda kullandığı saf-salak ayakları buraya olmamıştı. SM de mal mı ne, niye yolluyorsun bu çocuğu böyle ciddi müesseselere? Yani anladık sonuçta bir varyete şovu ama her varyetenin de havası farklı...

İlk sezondan favori konuğum kesinlikle Key! Şahsi duygular bir kenara, adam işe yarıyordu be... Bu arada, çoğunluğun ilk sezonda favorisi Kang Min Hyuk'muş. Ay ben onun ikili bölümünü sıkıcı buldum valla, dava sıkıcıydı ondan heralde. İkinci sezonda konuk olduğu bölümler kesinlikle daha ilgi çekiciydi.

Eh, ilk sezonla ilgili söyleyebileceğim pek bir şey yok. Oyuncular genelinde favorim Hong Jinho'ydu ama. İkinci favorim de Park Jiyoon'du. İkiye geçiyoruz.

İkinci sezonda favori seçmek ilkine göre kesinlikle çok daha zor. Bir bölümde tamam artık favorim bu diyorsun, sonraki bölüm diğerine gönlün kayıyor. Galiba bu sezon daha dişli oyuncular var, o yüzden. Bu arada, bölümde en çok ipucunu bulan her zaman suçluyu doğru tahmin edemiyor. Dediğim gibi, oyuncular acayip zeki tipler. İlk sezon herkes suçlu olmaktan kaçınırken, bu sezon suçlu olmayı normalinden daha çok seven bir Jang Dongmin'imiz ve artık 3 defa konuk gleerek yarı kadrodan sayılan, suçlu olmaktan zevk alan Kim Jihoon'umuz vardı. Kim Jihoon... AĞAĞAĞĞAA KİM JİHOON.

Yani çok seviyorum diye söylüyorum
ACAYİP HOŞ ADAM BEE
Blogumu takip eden dikkatli okurlar Kim Jihoon'a hasta olduğumu fark etmiştir. Kendisine daha önce Flower Boy Next Door ve Pick the Stars yazılarımda baya yürümüşüm, elimde değil demek ki. Burada da canlandırdığı 3 rol de ayrı telden çalıyordu. Benim favorim Dağdaki Av Kulübesi cinayeti davasındaki karakteriydi. Sakarin-chan'la bayağı uyumlu bir çifttiler sdfşlksdşslkdgşlk

İkinci sezonun en unutulmaz konuklarında biri de elbette Xiumin'di. Safoş ilk davadan kelleyi kaptırsa da, aslen işi en beceren konuklardandı. Sıralayacak olsam 1.Kim Ji Hoon, 2.Xiumin, 3.BoA derdim. Kim Jihoon gibi Xiumin de 3 davada yer aldı ve.. Öyle işte.


 Bana Hani'nin bambaşka bir yönünü tanıttığı içinde bu programa hastayım bu arada. Her bulduğu ipucunda zıplamasıyla, korkunca, baskı altında kalınca ağlamasıyla, falcı rolündeyken hesap makinesiyle dans etmesiyle ve geri kalan her şeyiyle Hani programın en şirin üyesiydi.

Park Jiyoon Kore televizyonlarının en karizmatik kadınlarından falan olabilir. İkinci sezonda ilk sezonda gösterdiği performansı gösteremese de, yine de canlandırdığı karakterleriyle inanılmaz absürd bir karakterdi, kendisini çok çok çok sevdim.

Jang Dongmin desen garip bir adam, gözlerinden hınzırlık fışkırıyor. Bakınca anlıyorsunuz zaten, bu adam zeki arkadaşım! Her defasında oyuna "Dongmin'de çok suçlu tipi var, ona dikkat edelim" diye başlamaları, son oyunda herkesin kendini canlandıracağını duyan Jang Jin ve Park Jiyoon'un "o zaman suçlu dongmin değil mi?" diye dalga geçmesine bayağı güldüm şlksdgşlks Valla tipi suçlu adamın..


Anlamsız bir şekilde 2 sezon boyunca kesintisiz favorilerime oynayan Hong Jinho... Ay nasıl desem böyle farklı bir çekiciliği var adamın. Aslında bayağı götten bacak bir tip, Boyu 1.70, diksiyonu rezalet-neredeyse hiçbir kelimeyi telaffuz edemiyor şsdkgfşslk- öyle badi badi ortalıkta dolanan bir şey. Tipinden belli zaten hayatını oyun oynayarak geçirdiği. Az buçuk safoş bir şey zaten, ama suçluyu da sürekli doğru tahmin ediyor. Az cin değil he bu da. Kendisi "original sexy brained man"imiş. Yani öyle diyollar. Bilemedim şkdglşkf


Veeee uzun süre düşündükten sonra gönlümün birincisinin Jang Jin olduğuna karar verdim. Adam mantıklı, zeki, şirin, ve absürd. Her role efsane giriyor, istediği zaman en ufak bir hareketiyle kahkahalara boğuyor, Böyle baba gibi adam valla. Yönetmenliğini yaptığı filmlerin hepsi başarıya ulaşmış, Public Enemy Returns filminde uzun zamandır gözüm vardı, yönetmen koltuğunda Jang Jin olduğunu fark edince izleyeceğime kesin emin oldum. Ehem, Jang Jin diyorduk. Benim gözümde programın en adam gibi adamıdır!

**EKLENTİ: 2.sezonu anlatırken getirilen en büyük eklentilerden birinden bahsetmeyi unutmuşum! 1.sezonda tüm oyuncularımız ve konuklar şüpheli pozisyonundayken, yapımcılar 2.sezonda dedektif rolünü eklemeye karar vermişler. Misal, ilk çekimler bitince herkes sonraki hafta ne olacağını seçiyor ve ve bu seçimler arasında birine de dedektif rolü düşüyor. Şimdiye dek bu rolü en layığıyla yerine getiren.. Jang Jin'di galiba ya. Ama en aklımdan çıkmayacak dedektiflerden biri Dağ Kulübesi Davası'nın dedektifi Hong Jinho'ydu. Conan gibi giyinip gelmişti çünkü sldkjglkgj Bir de, genelde konuklardan dedektif olmuyor, fakat ikinci sezonun büyük finali için tüm oyuncularımız şüpheli rolünü alırken, dedektif koltuğuna Kore'nin en ünlü profil uzmanlarından Pyo Changwon oturmuştu. Gerçek bir dedektif karşısında tüm oyuncular zangır zangır titremişti tabi :D

Eh, öyle işte. Malesef programın Türkçe altyazısı yok (Minhyuk'un katıldığı 1-2 bölümü yeppudaa boice çevirmiş, o kadar) Açıkçası çevirmeyi inanılmaz çok isterdim ama zamanlamayı götüm yemiyor yani, bölüm başı bir buçuk saat. Zamanlayan ya da ingilizce altyazı dosyasını bulan bir arkadaş olursa çevirmeye gönüllüyüm ama! Neyse. Ben ingilizce altyazılı izledim. Abnormal Summit'i de çeviren arkadaşımız bumdi sağolsun tüm programı olabilecek en iyi şekilde, en küçük ayrıntısına kadar itinayla çevirmiş. Buraya tıklayarak ulaşabilirsiniz.

Şu an Crime Scene bittiği için bayağı büyük bir boşluktayım evet. Varyete önerilerine açığım, şimdi de gidip The Genius'a göz atacağım, Umarım Crime Scene kadar güzeldir :< Sağlıcakla kalın!

bonus: ağzını yüzünü yediğimin kızı ya..

Yorumlar

  1. Oo yarın hemen başlayayım bari.
    Bu arada sınavın nasıldı? Girdin değil mi?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Girdim, çıktım, sonuçta üç beş karın ağrısıyla en iyi üniversiteye olmasa da istediğim bölüme yerleştim :D

      Sil
    2. Oo neresi, hangi bölüm :D

      Sil
    3. Teorik olarak İstanbul'da, pratik olarak Tekirdağ'da olan bir okulun görsel iletişim tasarım bölümüne girdim, bu bölüm diye inat ettim diye böyle oldu, iyi de oldu, en azından bedavaya gideceğim diye avunup gidiyorum işte :D

      Sil
  2. Kesinlikle çok hoş görünüyor, izlemek için sabırsızlanıyorum, eline sağlık ayrıca çok güzel bir yazı olmuş ^_^

    YanıtlaSil
  3. Bende Sungkyu'un olduğu bölümü izlemiştim, bayağı eğlenceliydi. Üstelik yanlış kişiyi de yakaladılar ya, woah oldum bayağı iyi kurgular vardı programda gjlşgj

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Allah affetsin bence gariban Sungkyu'nun bölümü en sıkıcılarındandı, düşün yani programın genelini..

      Sil
  4. Bloğunuzu beğeni ile takip ediyorum. İzmir Servis olarak kaliteli blog yazılarınızda başarılar diliyorum.

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

The Heirs / ALLAH'IMA BİN SÜKÜR BİTTİ / Adeta bir fanfiction...

Liar Game / Japonya

Reply 1994 / Bu diziyi yazanı bir elime geçireyim var ya....................