Her Telden Çalan Blog - tabi iş diziye gelince

Blogu açtığımdan beri deli gibi kdramalar hakkında yazı yazıyorum ama sıra bi türlü en sevdiklerime gelemedi. Eh yaz gelip de onları tekrar izleyerek replik çıkarana kadar gelmeyecek de ama bence favorilerimi anlatmanın zamanı geldi de geçiyor bile! Şuraya sıkıntıdan yazabileceğim sayfalar dolusu yazı var ama tamam, sessiz kalıyorum ve direk öneri olayına geçiyorum; 1- Boys Over Flowers İlk Kore dizim, Kore'ye sarma sebebim, ve benim için en ama en önemlisi; KİM BUM ._. Konusu; Geum Jan Di maddiyat olarak Seol standartlarının biraz altındaki bir ailedendir. Kızımızın babası kuru temizlemeci, ve evde babası dışında çalışan bir tek Jan Di var. Bir gün babasının kuru temizleme dükkanındaki siparişlerini götürmek için Kore'nin en büyük ve prestijli okulu olan Shin Hwa Lisesi'ne gider. Shin Hwa dışarıdan yalnızca seçilmiş öğrencilerin gidebileceği, ayrıcalıklı bir okul olsa da aslında içeriden çok farklıdır. Bu "prestijli" okulda halkın asla tahmin edemeyec

Eveeet ne zamandır ne bloga uğradım ne dizi yazısı yazabildim. Son zamanlarda Kore olsun Amerika olsun pek de dizilere odaklanamıyorum zaten. Bu defa öyle 2 günde bi dizi bitirmek falan yok. Ağırdan alıcam, yaz tatilinde de tam anlamıyla yardırıcam. Aslında bloga girdiğimde amacım Rooftop Prince veya Queen In Hyun's Man falan yazmaktı ama nasıl desem dizi tavsiyesi yapmak daha çok ilgimi çekti :D Öncelikle yalnızca Amerikan dizilerini ele aldığımı unutmayın. Ayrıca listede ilk 7'den sonrasI biraz doldurmalık :P yani nasıl desem, ilk 7 de sıralama tam ama gerisindeki dizilerde sıralamaya pek önem göstermedim, o başlarındaki numaralar birazcık göstermelik oldu yani :D Neyse o zaman... **** 1-FRINGE J.J.Abrams gibi bi dehanın kaleminden çıkan dizinin konusu, bir türlü açıklanamayan ancak hepsinin belli bir düzenin parçası olduğuna inanılan ve sınır bilim(fringe) olayları adı verilen davaların çözülmesi için FBI ajanı Olivia Dunham, eskiden devlet için deneyler yapan am

Kore dizilerini bu kadar güzel yapan şey ne? Aslen hepsi içinde barındırdığı klişelerle bayatlıklarla yerli dizilerimize benzemiyorlar mı? Öyleyse neden yerli diziler o kadar da sarmazken iş Kore dizilerine gelince insan bağımlısı oluyor? Az sonra sıralayacağım nedenler büyük ihtimalle bu yukarıda saydırdığım sorulara tam olarak cevap olamayacaklar. Çünkü kdramaları neden sevdiğimi falan saymadım, çoğu kdramada ortak olan yönleri başka bir deyişle klişelerini yazdım. Bu da demek oluyo ki klişelerin hem iyisi hem kötüsü oluyomuş. Bkz; 1.SINIF FARKLILIKLARI. Çiftten bi taraf illa ki Seoul'u satın alacak kadar zengindir. Mesela; Boys Over Flowers; Go Jun Pyo.. Flower Boy Ramyun Shop; Cha Chi Soo Coffe Prince; Han Kyul, valla tüm o parasına puluna bakılmadan dükkan açmaya zorlanmıştı zavallımız Lie To Me; Hyun Ki Joon, adamın tek derdi evlenicek kız bulmaktı zati Secret Garden; Kim Joo Won. Shining Inheritance; Sun Woo Hwan. ha tamam belki büyükannesi paras

Bu defa olaya bodoslama dalıyorum arkadaşlar. Konu; lisedeyken çete liderliği, kabadayılık gibi bir çok vasıf üstlenmiş olan No Eun Seol, ortalama bir üniversiteden mezun olmuş bir sekreterdir. Bu ortalama üniverite mevzusu yüzünden bir türlü iş bulamamaktadır ancak bir gün, gene bir iş görüşmesinde üniversitesinden konu açılınca kızımız dayanamayarak patlar ve bu sert çıkışı şirketin direktörlerinden Cha Moo Won'u oldukça etkiler. Cha Moo Won, şirketin sahibi olan helmoninin torunudur ancak gelecekte şirketin başına geçirilmek için ikinci tercihtir. Birinci tercihse kuzeni Cha Ji Heon'dur-bunun sebebiyse Ji Heon'un babasının şirketin başındaki isim olmasıdır yoksa yeteneği falan değil yani- Cha Ji Heon'sa hani çocuk gibi deriz ya, o işte. Ama lafın gelişi değil, cidden çocuk. Böyle içindeki çocuk hala büyümemiş falan bile değil ya o çocuk bildiğin dışarda çünkü. Ve No Eun Seol, bu çocuğa bebek bakıclığı- ay yani sekreterlik yapmak için işe alınan isimdir. Önc