Her Telden Çalan Blog - tabi iş diziye gelince

Gong Min Young bir çöpçatanlık şirketinde çalışırken yaptığı bir hata yüzünden kovulur. Hatası, insanların A B veya C diye gruplandırmaya gerek olmadığını düşünmesidir, ona göre becerileri, hayatları birbirlerine uysun uymasın her insan birbirine aşık olabilir. O böyle işsiz işsiz dolanadursun, çöpçatanlık şirketinde çalışırken yaptığı son hatalı işi baltalayan, ve Seo Byung Hoon tarafından yönetilen, Dating Agency; Cyrano ile karşılaşır ve kendini orada çalışırken bulur. Bir de bu Cyrano Agency'e kıl kapan, hemen ajansın üst tarafındaki restoranın sahibi Cha Seung Pyo diye bir adam var falan.. Konudan bi bok anlamadınız dimi? Ben de dfjkgşl Amaan izleyeli o kadar oldu anca bu kadarı aklımda kalmış girip dramawiki'ye falan bakayım dedim orada da bişi yazmıyo.. Neyse. Şimdi, Lee Jong Hyuk'a olan sempatim tamamen AGD'den gelen bir şeymiş, onu farkettim. Yani ne biliyim burada da iyiydi hoştu da kızla aralarında 16 yaş var be kardeşim insaf yani. Başlarda biraz bu

Bu insanların kim olduğunu anlamışsınızdır bence? Music Bank'e gelecek idollerden bahsediyorum elbette!! Bizlere selam baabında (bu kelimeyi de ilk defa kullanıyorum galiba yanlış yazdım skldfjsdl) videolar çekmişler, bir iki de google translate ile çevrilmiş Türkçe kelime söylemişler, benim bu videoları hıaaaa kiyöptaaaaaaaaaaaaa modunda izlediğimi, bitince replay tuşunu taciz ettiğimi söylememe gerek yok sanırsam. ıı şey, Super Junior'unki hariç, onu kalbim kaldırmıyo da... BEAST 1.VİDEO: Junhyung'un "İstünbölda" diyişini asla ama asla unutamayacağım kdjglkdjfg (2.videoyu da blogspotun mal youtube dağarcığında bulamadım ve açıkçası biraz da enine boyuna aramak için üşendim. neyse bu daha güzel zaten) FT ISLAND  Mer hağ ba, künnaydın, iyyi günleeğr, iy-i ak-samlağr. Ya ama böyle yapmayın bu nasıl sevimlilik skjfskljg Jaejin garibim de öğrenmiş bi zaman sözcüklerini video biterken bile hala iyi akşamlar iyi günler diyo dglkdjflkjg MİSS

Yazmaya yazmaya nasıl giriş yapılır onu unuttum lan, bi saattir bişiler yazıp yazıp siliyorum.. Zaten bu yazı da başlığı atılmış biçimde günlerdir taslaklarda bekliyor. Dur bakam bugün bitirip yayınlayabilecek miyim. Son zamanlarda pek yaptığım iş yok. İşte kendi halimde takılıyorum her zamanki gibi. A- her zamankinden farklı yaptığım bir şey var gerçi. Artık eskisi gibi patır kütür (bu ne alakaya maydanoz bi deyim oldu ya buraya) dizi izlemiyorum. Sanırım 48759348 dizi birden izlenince aşırı yükleme yaptı ve error verdim. Ne bileyim artık eskisi gibi heyecanla tüketemiyorum dizileri, biraz daha yavaştan alıyorum falan. Bunun en büyük sebebi artık izleyecek dizi kalmamış olmasıdır belki. Ne bileyim "ne izlesem" diye sorduğumda insanların tavsiye edebileceği her şeye "onu izledim" diyorum, ve bu durum canımı sıkıyor. Yok mu şöyle "Aa daha buna el atmamışsın bak bu çok güzel" diyebilecek bir babayiğit? :( Gerçi hala beni bekleyen bir iki şey var g

Diyeceksiniz daha kaç defa yazacaksın The Heirs'i, emin olun ben de bilmiyom dizi yayınlanana kadar her öğrendiğimi buraya yetiştiricem galiba dkjlkfj şaka maka tamam çok fazla yazmadım The Heirs hakkında. Bir tek şu yazı da diziyle ilgili ilk dedikoduları yazmıştım, şimdi de birike gelmiş geçmiş her gelen bok hakkında karalamaya karar verdim. Ama benim yazım bilgi vermekten çok eleştiri üzerine olacak, ben inciğini cinciğini öğrenmek istiyorum banane senin ne yazdığından derseniz sizi ikizimin yazısına alayım: tık tık! Öncelikle, dizinin isminin "The One Trying to Wear the Crown, Withstand the Weight – The Heirs" olacağı kesinleşmiş. Her şeyden önce bu destan gibi isme bayağı bir güldüğümü belirteyim kdlsjfslkdjflk Çok mu uğraşmışlar bu kadar uzatabilmek için? lskdlgk The Heirs'in konusu da öyle bir şekillenmiş ki insanı korkutuyor yemin ederim. Empire diye bir şirket var (ben bu ismin Chuck Bass'in otelinden geldiğini düşünüyorum ama nys .s.s) bu şirk