Kayıtlar

2016 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

NEDEN HEP BEN

Bu sıralar beynimi yine biraz kaybetmiş durumdayım. Bakın benim dönemlerim vardır. Beynimi kaybedip ruhumu kalbime teslim ettiğim bu dönemlerde bir şey takıntı haline getirir, suyunu çıkarana kadar sündürür, sonra da onu kesinlikle terk etmeden hayatımın bir parçası haline getirir ve hayatıma eklerim. Çok küçük yaşlarda ilk takıntım Harry Potter'dı, zaman geçti okumayı öğrendiğim andan itibaren içimde tutku olan kitaplardan inşa oldu hayatım, sonradan hayatıma Avatar The Last Airbender ve evimize giren internet eşliğinde "yabancı dizi" furyası girdi, bu furya ilk başladığında Doctor Who tek büyük takıntım oldu. Gel zaman git zaman yabancı dizilerin hayatımdaki varlığı normalleşti, bu kez animeler girdi. Öyle çok sevdim ki bu çizimleri, saatlerimi harcadım üzerlerinde. Ve sonra Kore dizileri geldi. İzlemediğim türü, ezberlemediğim oyuncusu kalmadı. Artık daha da takıntı edinmem derken kpop ve gruplar, akabinde gelen tasarım sevdasıyla artık beynim daha fazlasını kaldırm

Scarlet Heart: Ryeo / Moon Lovers

Resim
Bol bol sinir bozukluğuyla geldim bugün.. Bildiğiniz gibi olayların dizisi Moon Lovers bu haftanın başında final verdi. Okulun gereksiz bir şekilde sıkıştırdığı, bir ödevden diğerine atladığım saçma sapan bir bunalım döneminde olduğumdan, izlemeyi hafta sonuna bıraktım. Zaten diziyi takip eden herhangi biri gibi finalde ne yaşanacağını falan bildiğimden, bittikten sonra bir süre herhangi bir canlı formuyla iletişime geçmek istemeyeceğimin de farkındaydım, bu yüzden hafta sonunun başlamasıyla besmeleyi çekip izlemeye başladım. Sonrası.. Sevgilisi tarafından aldatılmış, peşinde borçlusu harçlısı her türlüsü dolanan, hayatın çelmeyi çoktan geçirdiği Gu Ha Jin, birilerinin canını kurtarayım derken kendini absürt bir zaman sıçramasının içinde bulur, 21.yüzyılda başladığı günü 9.yüzyılda bir öğleden sonrasında devam etmektedir. Geldiği yer Goryeo'dur, ülke kurulalı henüz yarım asır dahi geçmemiştir, başta hala kurucu kral Taejo vardır, kızımızsa artık Ha Jin değil, kralın oğulla

Reply 1988 / Bitirilemeyenler kervanı uzar ve canlar yanarken

Resim
Kore olimpiyatlarının gerçekleştiği 1988 yılından itibaren başlayarak, Seoul'da küçük bir mahallede yaşayan insanların yaşamlarını, sıkıntılarını, mahallenin ergen gençlerinin ilk aşklarını, ilk heyecanlarını anlatan, herhangi bir diğer Reply dizisi gibi adım adım günümüze yaklaşırken eskiyi bizlere de baştan yaşatan bir yapım Reply 1988. Şimdi çokbilmişliğe lüzum yok, 1988'de daha çekirdekte tohum bile değildim, fakat bana her zaman hayat 2000'lerin ortasından sonra bir anda hızlandı gibi gelmiştir, sanki öncesinde gelişmeler, güncellemeler, her şey yavaş ve tadını çıkara çıkara, klasik seyrinde gidiyordu da, sonra bir anda teknolojiye, ilerlemelere yetişemez olduk gibi. Neyse, nihayetinde zaman zaman samimiyetiyle izleten, zaman zaman bayık sanat filmleri gibi saatlerce seyirciyi boynundan tutarak sürüklemeye çalışan, artısı eksisiyle her şeye rağmen sıcacık bir diziydi. Haaa fakaaaat.. Ben bu diziyi tamamlayabildim mi? Hayır. Bakın uzun zamanlı takipçilerim beni

Yok mu oldum?

Resim
Öyle bir gitmişim ki blogdan dedim herhalde geri dönüşüm imkansız olacak, böyle ergenlik dönemimi olduğu gibi kustuğum bir yer olarak kalacak bu blog. Ama bugün bir içimden geldi, dedim niye bahsetmiyorum neler yaptığımdan? Kendi sorumu cevaplayarak başlıyorum: neler yaptığımdan bahsetmiyorum çünkü hiçbir şey yapmıyorum. Daha önce bahsettim mi bilmiyorum ama geçtiğimiz yılın rezil, stres dolu sınav döneminden sonra Görsel İletişim Tasarım bölümüne yerleştim bir üniversitede burslu olarak. Bölüm aynı adı gibi, o kadar... Saçma ki yani.. Geçtiğimiz dönem haftada 4, bu dönem haftada 3 gün okula gittim. Hepsi birbirinden gereksiz onlarca ders aldım. Okul üniversiteden çok ismek kursu gibi. Güya tasarım bölümüyüz, bu yönümüzle Görsel Sanatlar Fakültesi altına girebilirdik ama gelin görün ki İletişim Fakültesi'nin bir parçasıyız. Tama iyi güzel de, İletişim Fakültesi'nin kalanı bizi kabul ediyor mu bakalım? Size yemin ediyorum ki tüm fakültenin aklı fikri sivrilikte. Anneme