Scarlet Heart: Ryeo / Moon Lovers

Bol bol sinir bozukluğuyla geldim bugün.. Bildiğiniz gibi olayların dizisi Moon Lovers bu haftanın başında final verdi. Okulun gereksiz bir şekilde sıkıştırdığı, bir ödevden diğerine atladığım saçma sapan bir bunalım döneminde olduğumdan, izlemeyi hafta sonuna bıraktım. Zaten diziyi takip eden herhangi biri gibi finalde ne yaşanacağını falan bildiğimden, bittikten sonra bir süre herhangi bir canlı formuyla iletişime geçmek istemeyeceğimin de farkındaydım, bu yüzden hafta sonunun başlamasıyla besmeleyi çekip izlemeye başladım. Sonrası..


Sevgilisi tarafından aldatılmış, peşinde borçlusu harçlısı her türlüsü dolanan, hayatın çelmeyi çoktan geçirdiği Gu Ha Jin, birilerinin canını kurtarayım derken kendini absürt bir zaman sıçramasının içinde bulur, 21.yüzyılda başladığı günü 9.yüzyılda bir öğleden sonrasında devam etmektedir. Geldiği yer Goryeo'dur, ülke kurulalı henüz yarım asır dahi geçmemiştir, başta hala kurucu kral Taejo vardır, kızımızsa artık Ha Jin değil, kralın oğullarından birinin hanesinde yaşayan, Hae Soo isimli 16 yaşında bir genç kızdır! Kendini kralın sayısız çocuğunun verdiği taht kavgalarının arasında bulur, o dönemde yaşayan herhangi birinden farkıysa tarihin neler yazdığının bilincinde olmasıdır, Hae Soo'nun yapması gereken işleri oluruna bırakmak mı, yoksa kardeşlerin arasındaki ilişkinin sağlıklı kalması için yardımcı olmak mıdır? 


Dizi zaten afişlerinden de anladığınız üzere tammm bir harem dizisi. Sürekli dip dibe dolaşan ve içinde her türlü fırlamayı bulunduran bir prens sürüsü hikayenin önce sütlü çikolatası oluyor, ilerleyen bölümlerde de bittere dönüp acı veriyor. (Şaka şaka, yani acı veriyor da, bitter gibi değil. Bitter severim hem ben.)

Normal şartlarda saray dizileriyle pek aram yoktur. Ne bayık imkansız aşklar, ne taht kavgaları, ne de kafamın basmadığı politik sorunlar içimi hiç açmaz. Fakat şöyle de bir çelişki içerisindeyim ki, geçmişi, kostümleri, dekorları, kültürleri seviyorum. Yani evet yine de çok kabarık bir tarihi dizi listem yok, ama izlediklerimin hemen hemen hepsi Joseon döneminde geçiyordu. Scarlet Heart'ınsa Joseon'dan hemen önceki devlet olan Goryeo döneminde geçmesi, hem de hikayenin henüz Goryeo'nun ilk yıllarında başlamış olması hoşuma gitti. Zaman zaman Goryeo'dan önceki 3 krallık döneminden bahsedilmesi, yıkılmış devletlerin insanlarını, adapte süreçlerini izlemek ilginçti. Kısacası dizinin sonuna kadar dayanmamın bir sebebi de Goryeo Krallığı'nın dallanıp budaklanışını izlemenin hoşuma gitmesiydi. 

Bunun dışında "Ülke kuruyorum herkesin yardımı lazım." düşüncesiyle önüne gelen her aileden bir kız alıp sayısız çocuk yapan uçkursuz bir kralla uğraşmak çok hoşuma gitti diyemem. Te Allah'ım ya.. Sen yap çocuğu yap çocuğu ver hormonu sonra de ki bu taht kavgaları ne ayak, bu ülkeler neden bölünüyor..

Yine de hepsine ayılıp bayılmasam da kalabalık prens ordusu da diziyi izlenebilir kılan sebeplerden.

Yazının bundan sonraki kısmı spoiler içerir.

2.Prens Mo. Öf bu dangalak fazla yaşadı yani zaten. Tırsağın biriydi, ruh sağlığı da yerinde değildi. Yani hak vermiyor değilim demek istiyorum, ülkenin kurucusundan sonraki ilk kral oluyor çocuk, korkması ürkmesi doğal demek istiyorum, ama yani ER MEYDANINDA BABASIYLA SIRT SIRTA KAPIŞAN MO'YU NERENE SOKTUN YA! Çocuğu babası Kral Taejo öve öve bitiremiyordu, yok şu yeteneği çok gelişmişti, yok bunu iyi becerir, yok orasına hastayım. Hiç de hastası olunacak bir durum yoktu. Yani şimdi Allah'ı var böyle sevimli bir duruşu vardı, prenslerle olan ilişkisi, merhametli tavırları derken fena biri değildi ama yani canım şimdi pek gerekli bir karakter de değildi. Bundan kral olmayacağı da belliydi.. 

Tamam bu sahnede genel olarak bakışı falan bayağı
şirin ama yani hala dangalak yapacak bir şey yok..

3.Prens Wang Yo. Derbeder ya. Diziye "Kral olacağım ulan!" diye azimle başlayıp kral oldu, sonra da "Ha öldüm ha ölücem" diye delirip öldü. Hani pek bir olayı yok, ama sözünün eri çocuk valla. Hong Jonghyun'a genel olarak aptal bir sempatim var, her kötü prens mimiğinde ensesine bir tane geçirip amanın oyuncu mu oldun len sen diye agucuk gugucuk yapasım geldiği için Wang Yo karakteri benim için dizinin kötüsü olamadı maalesef. Ay zaten kıt beyinlinin biriydi ya amaan. Çocuğun kafası bir türlü anasının onu kendi olduğu için değil de tahta geçebilme ihtimali olduğu için sevdiğine basmadı, bastıramadık. Sonuç olarak bu da birkaç kardeşini öldürdü öldürttü, allem etti kallem etti, o küçük kaşar Yeonhwa'ya sağ gösterip sol vurdu falan ama istediğini yaptı. Gerçi sonra da öldürdükleri rüyalarına girdi, mal gibi hık dedi gitti saftirik avni. Yani hayır bir de Eun'la Sun Deok'a dokunmayaydı iyiydi be.. Bu arada bunun birkaç tane karısıyla çocuğu varmış, hiç göstermediler ama merak etmedim de değil. Ha bir de, gazozcu Nuri baba gibi Yeonhwa'yı arada bir sıkıştırıp "Seni 2.karı alıp evi arabayı üzerine yapayım mı" diye kaş göz yapması çok komikti, ben güldüm yani en azından alskfjsa

4.Prens Wang So. Klişe bir "Yaralıdır yüzüm yıllardır kanamaktadır gönlüm geçmez hiçbir yerde ve kimseye sözüm" vakası. Başrol çocuğumuz, yani şeyapmak istemiyorum ama biraz hırbo bir tip. Kızı zorla öpmeler, sıkıştırıp sıkıştırıp sen benimsin demeler, günümüzde yaşasa herhalde her türlü sosyal medya hesabından engel yerdi Soo'dan. Tamam bu dingilliklerini bir yana bırakırsak senaristlerin en acımasız davrandığı karakter So. 3.prensle aynı anadan doğma, 3.prensin deyimiyleyse "Aynı rahimden çıkma"lar. Hayata bahtsız gelmiş, bahtsız yaşamış, dizinin sonunda da aynı bahtsızlığı sürdürüyordu maalesef. Hani hayır yapım ekibinden kimse de çıkıp dememiş ki "Abi çok tekmelemedik mi bu çocuğu baksana yerde boylu bozuna uzanmış eli ayağı titriyor bırakalım da az yüzü gülsün". Hayır bir de komik olan, başına 3 gün sürecek iyi bir şey gelse 3 sene cefasını çekiyor adam. Ultra mega bahtsız bedevi So'nun çok hatası olduğunu biliyorum ama, bu kadar zavallı bir karaktere gösterilen muamele de canımı sıkıyor. İyi halt yedin Soo aferin, sen de üz zavallımı, sen de az tekmele. Yine üzüldüm, yine dertlendim. Zaten afişini de Azrail gibi hazırlamışlar tövbe yarabbim sen sabır ver ya.

Şimdi, 1.prensin zaten çocuk yaşta öldüğünden, hatta cenaze günü yaşananlar sonucu 4.prensin yüzünün yaralanmasından haberdardık. Fakat 4.prensten sonraki 5, 6 ve 7 numaralara ne oldu bilmiyorum. Hastalıktan falan gitmişlerdir herhalde, bilemiyorum, eski zaman yani 🤔..

8.Prens Wang Wook. Denyonun biri de bu. Pisssssss haiiiiiiiinnnn kargacık burgacık suratlııııı.. Şimdi, yanlış anlaşılma olmasın, gençliğinin baharında bir kızcağız olarak Kang Ha Neul'a aşık olabilir, hakkında deli fanteziler kurabilirim fakat diziyi Wook karakterinin alnının ortasına temiz bir kafa geçirmeden bitirdiğim için çok üzgün ve eksiğim. Kendisi prensler arasında bilge ve ağırbaşlı olmaktan sorumlu, ayrıca da 4.prensle aynı yıl doğan tek kardeşi. Kendisi ikinci kraliçenin oğlu, kral olmakla tahtla ilgim yok diye dolanıp duruyor. Hani şimdi diziyi henüz izlememenize rağmen bu satırları okuyorsanız spoiler verip tadınızı kaçırmak istemiyorum, ama elimde değil. ÖF PİSSS SİNSSİİİİİİİ!! Dizinin en sağ gösterip sol vuran karakteri buydu, kim kral olduysa onun ayağının altını yaladı, kim güçlüyse onun peşine gitti. Onu şartlar bu hale getirdi, hayatta kalmak, ailesini ve sevdiğini korumak için başka şansı yoktu diyerek korumak mümkün fakat ben takmam, affetmem, sonuca bakarım. Sonuçta bu denyonun saçma bunak hareketleri onca insanın yaşamına mâl oldu mu oldu, ötesi beni ilgilendirmez. Pis karga. Bunu da niye melek gibi beyaz bulutlar arasına koymuşlar anlamadım. Bakın Wook'la ilgili beni rahatsız eden çok fazla şey var ve bunlar daha 1.bölümden rahatsızlık vermeye başladı. Yani tamam karısıyla arasında hiçbir zaman karı koca ilişkisi olmadı belki ama, yani, şöyle ki..

Bunun dünya güzeli karısı Hae Hanım da gördüğü muameleyi gram hak etmedi. Wook her şeyden öte bencil bir karakter, ilk günden de böyleydi, hayatın silsilesinden geçtikten sonra da hiçbir şey değişmedi. Yani tamam karını sevmiyor veya kadın olarak görmüyorsundur, fakat.. Yani başlarda Hae Soo'ya olan ilgisini gördükten sonra biraz yok artık falan dedim ama baktım olay bayağı baldız baldan tatlıdıra bağlandı, vööhhh yani dedim, yavaş gel öküz dedim, hiç de yavaş gelmedi. Yani dediğim gibi gönlünü kime vereceği kontrolünde olan bir durum olmayabilir ama karısının üzerini örterken Hae Soo ile ellerinin bir araya gelmesi suretiyle romantik anlar yaşamaları cidden fazla geldi, KARISININ ÜZERİNDE ROMANTİK ANLAR YAŞADILAR BEN GERÇEKTEN BU KADAR GAVATLIĞI KALDIRAMIYORUMMMMM

Fakat yine de, Wook'un son nefesini veren karısı Hae Hanım'ı sırtında taşıdığı, Sessiz ol, zevcemi uykusundan etmeyelim. dediği sahneyi hıçkıra hıçkıra izledim, akabinde gelen cenaze sahnesi de boğazıma uzun süre gitmeyecek bir yumru oturttu. Hof ne ya zevcem zevcem diye dolanmayı biliyorsun da niye az buçuk onurlu bir hayat da sürmüyorsun anlamıyorum ki.

Ana Kraliçe Yoo. 3, 4 ve 14.prenslerin annesi. Yanlış anlamadıysam prens doğurma rekoru bunda. Ay ne denir ki bu da yılan işte. Aklı fikri aman benim oğlanlardan biri kral olsun ama bu So olmasın çünkü neymiş efendim So'nun yüzünden yara varmış onu oğlu olarak kabul etmezmiş. Ay etmezsen etme. Yalnız, bunun son anlarında So'nun kafayı sıyırıp "BİZ ÇOK İYİYMİŞİZ TAMAM MI HERKES BİRİCİK OĞLUNUN SON NEFESİNDE YANINDA NE KADAR ZIRLADIĞINI KONUŞACAKMIŞ TAMAM MI" diye zırvalaması yani ne bileyim komikti sdşlksdşlk
9.Prens adı lazım değil Wang Won. Pfft geldik yılanın esas başına. Wook hainlik ve sinsilikte bunun yan sanayi versiyonu gibiydi, nasıl bir deyyus olduğunu siz hayal edin. Başlarda Avanak Prensler Tayfası'ndanmış gibi davranan, patavatsız, playboy, eğlence peşinde dolanan bir tipti, sonra hiç kusura bakmayın pezevenk çıktı. Öf. Bu salağı da adamdan sayıp karakter yazmışlar, yetmemiş 20 bölüm hayatta tutmuşlar ya geliyorlar bana soldan soldan. Hayır yani, tamam kötü ol, tamam ortalığı karıştır ama YANİ 20 BÖLÜM BOYUNCA DA HAYATTA KALMAYI NASIL BAŞARDIN BE KARDEŞİM? Ölmedi ya, beklee bekleee izlee izleee herkes teker teker gidiyor, bu kanlı canlı birilerinin kuyusunu kazıyor. Ne ömrü tükendi, ne kuyusunu kazdıkları. Bir de bunun da 2 3 tane karısı varmış, geçmiş Eun'a öğüt veriyor "Yav bunu beğenmezsen alırsın sen de benim gibi birkaç tane daha kadın." Hani cin olmuş adam çarpıyor ya sen KİMSİN SEN WHO ARE YOU DOG? Bir de, dizide oyunculuğu beceremeyen çok adam vardı ama mesela Won'da bunu hiç hisetmemiştim, sonra.. Sonra.. Son bölümde Chae Ryung'un mektubunu okuyup yere yığıldığı o sahne geldi ve.. Yani.. sdşlfksşglksdgşlksksdşDFŞLGKDFŞGLK anlatabiliyor muyum sdlfkj

Bu yarmanın sağ kolu Chae Ryung hakkındaysa dökecek hakaretim yok. Bakın bu mini boy kaşarın başının altından bir haltlar çıkacağı belliydi, birilerinin kazması küreği olacağı da belliydi fakat bunun da o kadar uzun süre hayatta kalmasını beklemiyordum. Hadi öldü gitti, bu tipitip yüzünden dizide bir asır sürecek hasetlenmelerin yaşanacağını HİİİİİİİİİİİÇ tahmin etmiyordum. Hae Soo karakterini başlarda sevmişken bölümler ilerledikçe git gide daha da antipatik bulmamın sebeplerinden biri de bu kız. Bakın Soo iyi kalpli, herkesin iyiliğini isteyen bir kız olabilir ama bu kümeyi daraltıp ortaya şunu çıkarınca sinirlerini fena bozuyor.

herkes - wang so = DİNGONUN AHIRI

Yani bakın kızın gönlü harbiden dingonun ahırı, gireni çıkanı belli değil. Sinirliyim ey ahali, bu tilki yüzünden So'ya bir ömür kahır çektiren Hae Soo'ya sinirliyim.

10.Prens Wang Eun. Klasik oyunbaz afacan prens. Her haremin vazgeçilmezi. Bunun da biraz saf salak olması dışında bir sorunu yok. Saçma bir görücü yoluyla evlendirilmesi, karısıyla karı-koca hayatı değil de bakıcı-bebek olarak yıllar geçirmeleri gerçekten trajikomikti. Hani cidden Soon Duk'a yazık, sen yıllarca savaş meydanlarında cenk et, herkes elinden kılıcından korksun, ama gönlünü bu mala kaptır, eve kapanıp karı kocacılık oyna ama karı koca hayatı bile sürme, ne biliyim çocuğun elini kağıt kesince üfle ki geçsin falan, en büyük fiziksel temasınız da bu olsun, yazık günah ya.. Bu arada ennn içten tavrımla söyleyebilirim ki, Eun ve karısı inanın dizinin en bok yoluna ölen karakterleri. Harbiden yazık günah. Politikadan siyasetten uzaklar zaten garibanlarım, gitmişler saraydan alakasız bir yerlere evcilik oynuyorlar. Niye dokunuyorsunuz yahu niyeeeeeeeee??? Başlarım dedesine siyasi çıkarına, ne çıkar gelebilir karısını ilk kez evliliğinin 5.senesinde öpen bir çocuk ve öpüşmeyle hamile kalacağını sanıp ürken karısının ölümünden? Bunların Jeju'ya yerleşip 2 kız 2 erkek yetiştirme planları o kadar sevimliydi ki, özellikle ilk 10 bölüm falan spastik gibi rol yapan Baekhyun'a karşı hiçbir gıcığım kalmadı hayallerini dinlerken. (Bir de, Soon Duk milletle güreştiği, sonrasında gülücüklere boğulduğu sahnelerde o kadar güzeldi ki Eun'un bu kıza ilk o andan aşık olmaması cidden mal olduğunu kanıtlıyor..)

11'le 12'ye de ne olduğunu bilmiyoruz, geçiyorum.

13.Prens Baek Ah. İşi gücü sazında sözünde olan, ailenin sanatçı çocuğu. Genel olarak boş boş dolanıyor, günlük hayatı resmediyor, çalgı çengi çalıyor falan. Annesi Goryeo'da önceki 3 krallıktan Silla'nın kraliyet ailesine mensup olduğundan, diğer prenslerle aynı seviyede olmadığınını bilincinde, doğal olarak tahta veya ülkeye asla göz koyamayacağını biliyor, kaldı ki pek sallamıyor da. Ver yansın çal oynasın, mutlu olalım mutlu yaşayalım bir tip. Yani evet akıllı, olgun, yakışıklı ve gerçekten ideal bir erkek ama dediğim gibi, tahtmış kavgaymış siyasetmiş gram umurunda değil. "Niye teker teker gidiyoz ki hep beraber yaşayak işte" bu çocuğu özetleyen bir cümle olabilir, hiç kurmadığı halde. Mesela ben neden bu çocuğun da yüzünün güldürülmediğini hala anlayabilmiş değilim, yani aslında son ana kadar gülüyordu da o kendi iyi niyetliliğinden, mutluluğun içine işlediği karakterindendi. Bazı insanlar böyledir ya gerçekten, hani her türlü tekmeyi yerler ama acıyla baş etme yöntemleri acıya katlanamayanları kıl edecek derecede optimisttir. En çok böyle insanların mutsuz olması canımı yaktığından da, Baek Ah'ı mutlu etmeyen senaristlere deli saydırdım. Siz kim köpekler ya??? 

Baek Ah'ın biriciği, 3 Krallık'tan Baekje'nin son prensesi Woo Hee. Seohyun'un kebut duruşu ve oyunculuğunu hala sevmiyorum fakat ileride az buz da olsa canlandırdığı karakterlerden hangisi kalbine girmeyi başardı derseniz Woo Hee derim. Aslında Baek Ah'dan yaşlı dursa da (Seohyun'un Nam Joo Hyuk'tan 3 yaş büyük olduğu gerçeğini göz önünde bulundurursak bu oldukça normal bir durum gerçi) birinin peynir gibi bir kız, birinin peynir gibi bir çocuk olmasından olsa gerek aralarında anlam veremediğim bir uyum vardı. Yine de orospu senaristlerin bu kızı öldürmesine de anlam veremedim. Belki Eun ve Soon Duk kadar bok yoluna gitmedi ama, hayır yani resmen demişler ki bu So'yu yalnız bırakıcaz ama Baek Ah kadar iyi niyetli bir çocuk biricik ağabeyini nasıl bırakıp gider, tamam buldum en iyisi sevdiceğini öldürelim de çıksın işin içinden. Yav yürüyün yavvv.

14.Prens Jung. 3. ve 4.Prenslerle aynı anneyi paylaşan, kraliyet ailesinin en genç üyesi. Avanak Prensler Tayfası'na mensup. Anası hızını alamasa bunu da kral yapacaktı da zor tuttuk. Savaş sanatlarında usta olmaktan sorumlu kendisi. İşte ordudur savaştır hep bundan sorulur. Ne bileyim, Ji Soo da aşık olduğum çekikler listesinde yer alıyor belki, hani öpüştüğümüzü hayal ediyor olabilirim falan ama, Jung karakteri nasıl desem, yani tamam iyi hoş saftı da ay ne bileyim. Beni sinir eden bir yanı da vardı. Fırsattan istifade ilk aşkım da ilk aşkım diye dolaştığı Hae Soo'yla evlenivermesi biraz dokunmuş olabilir. Bilemiyorum. Ama iyi niyetli çocuk sonuçta. Önce Soo'ya sahip çıkması, sonra da Soo'nun So'dan olan çocuğunu başıboş bırakmadan yetiştirmesi kalpleri ısıtıyordu. Ya da.. Ne biliyim benim ağzımda ekşi bir tat bıraktı. Kendime istiyordum sanırım ben bu çocuğu ondan böyle oldu. Bir de, son bölümlere doğru çenesine kadar indirdikleri favorileri çok komikti asşldkjasfşlj (komik olmasının yanı sıra salak bir erkeksilik de katmıştı sanırım ya da bana öyle geldi çünkü aşığım neyse) Bir de, favori neyse de hani o yine sözde büyüdükten sonra yaptıkları kuş yuvası misali "savaşa gittim geldim saçı" esas komediydi.

Dizide birkaç defa laf arasında bahsedilmesinden anladığımız kadarıyla gelecekten geçmişe gelme konusunda Hae Soo ile aynı kaderi paylaşan, Goryeo'nun ilk 4 kralının bir nevi akıl hocalığını yapan, astronom Choi Ji Mong. Ay ne diyeyim tipin biri işte. Aklı bir karış havada mı yoksa onca deli içinde bir bu mu akıllı anlaması zor. Bunun da herkesten uzun yaşamış olması ilginç aşlfksd Neyse, fırlamanın biri sonuçta.

Prenses Yeonhwa. Wook'la aynı anneden doğma, Hwangbo ailesine falan mensup oluyor sanırım yani yanlış anlamış da olabilirim. Sanırım 10.prensle yaşıt. Var ya, bu da gerçek bir yılan. Ama yani ne yalan söyleyeyim, böyle bir karakter daha yok. Kız kafasına koyduğu herrr şeyi yaptı. Gitti So'ya evlencez dedi kimse takmadı, 10 bölüm sonra baktık evlenmişler. Gitti Kraliçe olacam dedi, oldu. Veliaht doğurucam bakın görün dedi, son bölüm baktık doğurmuş. Hani kendisinden gram haz etmesem de yani hırslı, başarılı bir karakter. Soo malı şu kızın yarısı kadar akıllı olsaydı diziyi öyle güzel yerlere götürürdü ki yani.. Yalnız bu kızın oyunculuğu feci rezaletti, kötü bak kızım demişler bakmış, devamı yok. Bu arada, Empire of Lust filminde af edersiniz şeyine kadar mıncıkladığı emdiği Kang Ha Neul'la burada ağabey-kardeş olmaları hani tövbe estağfurullah. Unutmadan, başlarda bunun ufaktan ufaktan So'ya yürüdüğünü görünce DESTUUURRRR demiştim, yok artık demiştim, yapmazlar herhalde demiştim, aynı anadan çıkmasalar da kardeşler yani sonuçta demiştim, meğersem normal sayılıyormuş o zamanlar böyle şeyler. Yani.. Neyse ben daha bir şey demiyorum, diyemiyorum. Sonuç itibariyle bu kız dizinin tartışmasız en başarılı karakteriydi. Gerçi sonda gidip So'ya "Oğlumuzun doğum gününe neden gelmedin, babasından korkuyor çocuk!" dediğinde "Ben sadece senden çocuk yapıp onu veliaht yaparım dedim, ona babalık da ederim demedim" diye bir çemkirmeyle karşılaşması hani.. komikti biraz ne yalan söyleyeyim şlsdkf

2.Kraliçe Hwangbo bişey. Wook ve Yeonhwa'nın annesi. Hani öyle iyi kalpli gibi bir karakterdi ki o yılan Yeonhwa'yla sinsi pislik Wook bundan nasıl çıktı aklım almıyor. Gerçi işte iyi niyetlilik de insanı bir yere getirmiyormuş demek ki gördük. Kadında ağır bir edebiyat öğretmeni tipi var, tarihi dizide işi ne anlamadım. Vasıfsız bir şey işte.


Eveeet gelelim esas olaylı başrolümüz Gu Ha Jin/Hae Soo'ya. Bu kızın hayatta bin bir türkü zorlukla karşılaştığının bilincindeyim. Fakat sinirlerimi o kadar çok bozuyor ki bunun hakkında yazmaya başlamadan önce Starships'in Glee versiyonunu açtım, hani bu olmadan sakin sakin yazmam imkansız çünkü. Bakın tamam, bu kız kendini bir anda hiç alışkın olmadığı bir ortamda buldu, "İnsanlara nasıl mal muamelesi yaparsınız, kafanıza göre onun benim dersiniz" diye sızlanması en büyük hakkı, tüm bunlara karşı çıkması çok çok çok daha büyük hakkı. Fakat tüm bunların ortasında, iyi kalbinin ve affediciliğinin neden bu kadar orantısız işlediğini anlayamıyorum. Wook denyosunu bile affetti, Yo dingiline son anlarında olabildiğince iyi davrandı, Won'a zaten adam gibi ağzını açtığı yoktu, ama yok efendim neymiş son ana kadar iliğini sömüren Chae Ryung kaşarını öldürmüş diye So'ya sinirliymişmiş! Kardeşi gibiymiş Chae Ryung onun! Dizi her ne kadar Chae Ryung aslında özünde iyi bir insan diye gözümüze gözümüze soksa da bu durumu, üzgünüm ama ben yemiyorum, yiyemiyorum. Bir insanı şartlar ne yöne çekerse çeksin, önemli olan o insanın bu şartlara karşı sergilediği tavırdır. Öyle her boku yiyip yiyip sonra çıkıp "Sadece sevdiği bir insandan ölene kadar vazgeçememiş bir saf köleyim." diyerek aradan çekilmek olmuyor Chae Ryung hanım. Kısacası Soo'nun bu orantısız affediciliği ona karşı olan tüm antipatimi zirveye çıkardı, herkese, ama herkese karşı merhametli olması ama So'ya karşı bu denli acımasız davranması muazzam derecede gerizekalı bir tavırdı çünkü. 

Tüm karakterleri bir kenara bırakarak, dizinin genelinde canımı en çok sıkan şey neydi bilmiyorum aslında, ama 12.bölüme kadar kara kaplumbağası gibi ilerleyen dizinin, sonrasında bir anda hızlanması ve herkesin çatır çutur ölmesi sinir bozucuydu sanırım. O kadar çok Wook ve Soo aşkı izledik ve sonra bu aşk o kadar hızlı soğudu, yerine bir anda o kadar çok kral değişti ki başım döndü izlerken. Herhalde yazarlar kafaları rahat bir şekilde başları yazdılar sonra dizinin sadece 20 bölüm süreceğini hatırlayıp gidişatı değiştirdiler, aklıma daha mantıklı bir açıklama gelmiyor çünkü. 

Son tebriklerimi onca aşk çokgeni arasında Hae Soo'ya hasta olmamayı başaran Yo ve Won'a iletiyorum. Kızda şeytan tüyü var herhalde, tüm saray ayılıp bayılıyor onun için.

Bir de, bahsettim mi emin değilim fakat dizimiz orijinalinde bir Çin romanının, ve sonrasında yayınlanan bir Çin dizisinin Kore uyarlaması. Uzun zamandır hem Çin, hem de Japon kültürünü biraz daha net görebileceğim tarihi yapımlar arayışında olduğumdan bir göz atmak istedim ama orijinal diziyi açmamla kapamam bir oldu çünkü...


Yani arkadaşlar şeylik olmasın ama.. Keller.. Hani.. Keller.. AY GÜLMEDEN BAKAMIYORUM RESME LSDKFDLKJ HANİ YUMURTAYA BENZİYORLAR AMA PRENSLER SDLFK Meraklısına söylüyorum soldan 3. keltoş 4.prensimiz Wang So oluyor, sağdan 3. de Wook. Hani..
 ŞSDŞLFKDSŞLGKDŞFLKG

YANYANA GETİRİNCE DAHA DA KOMİK OLDU SDŞLFKKSDŞLK 13.PRENS FŞLKDFHŞLGK ŞSDLKGSDŞGLK ŞSLDKGSŞDLK

Bu saf Eun'un düğününde neden 5 kişi falan vardı gibi mantık arayan soruları bilerek
yöneltmedim çünkü, ne bileyim, şahsen ben diziyi pek mantık arayarak izlemedim..

Avanak Prensler Tayfası

Dizinin ikinci sezonu olur mu olmaz mı, olursa nasıl olur, bunlar hakkında da söylemek istediğim çok şey var fakat yazı zaten hali hazırda aşşırı uzun oldu, buraya kadar hayatta kalan oldu mu onu bile bilmiyorum, artık o konu da bir sonraki yazıya falan..

Yorumlar

  1. Tam bir malsın galiba insanın biraz saygısı olur emeğe herkese sallamışsın pff ne bilsin komikmiş sahne izleme o zaman herkese hakaret etmişsin rezilsin ya iğrenç bir yazı 0 profesyonellik

    YanıtlaSil
  2. Aynı fikirdeyiz.Açıkçası bu diziye uygun bir söz olacak ama kral çıplak. Gercektende 12 bölüm neyle ilgilydi sonra ne oldu .Bu arada Soo nun 4.prense hep soguk davranmasi aslinda gonlunun hic olmamasi sadece o koruyan kanatlari icin sevmeye baslamasi....4.prense cok yazik ardindan 4.prenste kral olunca sapitti.Soo ya olen abimiz bir degisikkk...ayyy isin icinden cikilmiyor sadece icine koca bir okuz otirdu gunlerce cikmicak....senariste cok sovuyorum cokk

    YanıtlaSil
  3. Benim blog yazimi okumak istersen cok sevinirim

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

The Heirs / ALLAH'IMA BİN SÜKÜR BİTTİ / Adeta bir fanfiction...

Liar Game / Japonya

Reply 1994 / Bu diziyi yazanı bir elime geçireyim var ya....................