Valeria

Yeaani tuhaf demeyelim de, neden izledim, hatta neden hala da izliyorum bilemiyorum diyelim bu dizi için. Valeria.


Birçokları Sex and the City ve Girls'e benzetmiş diziyi. Ben ikisini de izlemedim sayılır, ikinci bölüme geçmemiştim, geçememiştim. Özel bir sevmeme durumundan değil bu arada, elim gitmemişti sadece. Yine de bu kadar benzetilmesine rağmen Valeria daha akıcıydı sanırım. 

Valeria, Carmel, Lola ve Narae, Madrid'de yaşayan yirmilerinin sonundaki dört kadındır. Valeria düz, heyecansız bir evlilik sürdürmeye, bir yandan da kendi kitabını çıkarmaya çalışan bir yazar, Carmel muhafazakar ailesinin hukuk bürosunda çalışan, bir noktada lezbiyen olduğunu fark eden ama bu kimliği bir türlü sahiplenemeyen bir avukat, Lola evli bir erkekle ilişki yaşayan, bunu çok da umursamamaya, sadece seks için birlikte olduklarına kendini inandırmaya çalışan bir çevirmen, Narae'yse bir reklam ajansının genç yeteneği, ajanstaki bir çocukla yanık ve hem iş, hem aşk için devamlı çabalayan sevimli biri. 


Gerçekten çerezlik kelimesinin sözlük anlamı gibi bir dizi. Bol bol klişe, erotizm, aldatma, bir yandan da tüm bunların günlük hayatın bir parçası olarak yaşanması, o kadar 21.yüzyıl dizisi ki insan hayret ediyor. İzlediğime pişman değilim, muhtemelen devamını da izlerim. Ama dedikodusunu yapmak istediğim arkadaşlarım haricinde boş bir dizi arayan kimseye tavsiye etmem herhalde, bilmiyorum.


Dizinin hiçbir derinliği olduğunu düşünmüyorum, ve de yirmilerinde bir kadın olarak özellikle erkek karakterleri objeleştirmem amaçlanmış gibi hissediyorum. Eh, her yapım bana hayatı sorgulatacak diye bir şey yok. Victor gerçekten çok seksi biri, Adrian da aslında hiç fena değil, epey çekici olabilirmiş ama bir noktada puppy bakışlar kurtaramıyor ne yazık ki. 


Sergio
Sergio malına karşı kontrolsüz bir nefretim var, öyle uyuz biri ki. Devamlı karımdan boşanıcam merak etme diyip boşanmaması değil olay, karakter olarak da Lola'yla yakışmadıklarını düşünüyorum. Gerçek bir randevuya asla çıkamıyorlar. Şu an ikinci sezonun ortalarındayım ve Valeria'yla Victor da benzer sorunlar yaşıyorlar, Valeria sadece seks için mi beraberiz bizi sorguluyor, ama ilk başka bir şey yapalım dedikleri yerde Victor'un Valeria kadar şiir sevdiğini keşfediyorlar. Lola ve Sergio'ysa her denedikleri şeyde uyumsuzlar. Uyumsuzu bırak, Lola ne yapalım dese Sergio surat yapıyor. En nefret ettiğim insan tipi ya, hiçbir şey mi sevmezsin, hiç mi uyum sağlamayı denemezsin, bu nasıl bir şımarıklık?


Valeria'nın seksen saatlik ses kayıtları var bir de.... Kadın normal mesaj atmıyor asla, podcast gönderiyor devamlı. Bir de işinde gücünde olan arkadaşları dinlemediğinde sinirleniyor. Ya paşam herkes senin gibi işsiz güçsüz dolanmıyor, anladık sen serbest yazarsın, "ilham geldikçe yazıyorsun" ve bu ilhamı bulamadığın sıkıntıdasın, da, arkadaşlarının hepsinin İŞİ GÜCÜ VAR. Whatsapp'tan gelen 10 dakikalık ses kayıtları gibi, lan yaz işte ne uğraştırıyorsun?? 


Yalllnız, dizideki tüm adamlar içinde favorim Carmel'in iş arkadaşı Borja, öyyyyle saçma biri ki. Tip olarak aşırı tatlı buluyorum da, bunun yanında karakteri de çok komik. Bommmmboş biri, boş hırsları var, boş panikleri var, boş amaçları var, ve kendini dolu sanıyor? Carmel de biraz safçana olduğundan en eğlenerek takip ettiğim ilişki bu ikisininki oldu. Salak salak çekişmeler yaşıyorlar, ama birbirlerine çekilmekten de geri duramıyorlar. Diziyi bitireceksem en büyük sebebi bu ikili. Bir de, soundtrackleri tam enerji dolup çalışırken arkaya açmalık. Son artısı; insanı Madrid sokaklarında gezdiriyor. Avrupa sokaklarını ne kadar sevdiğime uyandım bir kez daha, Emily in Paris isimli gemi kazasından sonra mis gibi geldi. 

Öööyle işte, çerezlik, enteresan bir dizi. Eğlenceli de, ama bahsettiğim gibi, düz, bayağı düz. Her türlü pembe dizi klişesi var. Bu tarz çok dizi izledim beni açmaz diyenlerin hiç bakmadan geçebileceği, yok ben alırım severim diyen için müthiş bir seçenek.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

The Heirs / ALLAH'IMA BİN SÜKÜR BİTTİ / Adeta bir fanfiction...

Liar Game / Japonya

Reply 1994 / Bu diziyi yazanı bir elime geçireyim var ya....................