Powerful Opponents/Formidable Rivals


Gönül isterdi ki blogtaki ilk dizi yazım Doctor Who, Sherlock veya Boys Over Flowers olsun. Ama malesef onları yazabilmek için resim çıkarmam,doğal olarak da dizileri tekrardan bi gözden geçirmem lazım. Ama şu anlık buna vaktim yok. Bu yüzden ilk yazılarımı henüz şu son 2 haftada izlediğim dizilerden yazmak zorundayım. İlk şanslımız Türkçe'si "Dişli Rakipler" olan Powerful Opponents dizisi. Açıkçası diziyi yalnızca zaman geçirmek için izledim. Benim ikizim dediğim çok çok çok çok yakın bi arkadaşım var. Kendisi en büyüğünden -benim sayemde- Minozdur. Önce bunu Boys Over Flowers'a başlattım, sonra Playful Kiss izledi, 3.olarak da bunu Personal Taste'ye başlatıım. Ben o zamanlar tabi bi çok dizi izlemişim, içinde Lee Min Ho var diye City Hunter'a da başlamıştım ama ilk bölüm sarmayınca devam etmemiştim. Ki bir dizi izleme hızım vardır,cidden THY ile yarışır. Çok sevgili ikizim de tutturdu bu defa City Hunter izleyelim diye. Dedim neyse tamam başlayalım. Başlayış o başlayış. Ben diziyi her zamanki gibi 2 günde tükettim, e bu daha 3.bölümde mi ne. O bitirene kadar dedim başka diziler izleyeyim. O sırada 8 dizi izledim, bi tanesi de bu Powerful Opponents işte. Benim bunu bitirmemden bi hafta sonra da ikizim City Hunter'ı bitirdi ve Faith'e öyle başladık-AMAN NEYSE YA.

Dizi bana göre gayet güzeldi ama çoğu hastası olduğum Kore dizisinde olduğu gibi finali olabildiğine vasattı. Bi defa da olayları bikaç sene sonrasın sarmayın be kardeşim zevk mi alıyosunuz bundan anlamadım ki. Neyse.


Dizimizin konusu bana göre oldukça zevkliydi. Şimdi şöyle ki, biliyosunuz Kore'de başbakan ve yakınlarını korumak için ayrılmış tamamen farklı bi koruma ekibi var. Bu ekipteki iki korumayı anlatarak başlıyo hikayemiz. Ekipteki iki koruma, taa eğitim günlerinin başından beri kıyasıya bi rekabet içindeler. Bi gün bunlar korumaya başlıyolar falan,ikisini bi takım yaparak başbakanın oğlunu korumaya gönderiyolar. Başbakanın oğlu da oğul hani. İlk başlardaki sakallı halleri ne sempatik,ne sevimliydi.Bir de sonradan bizim korumalardan erkek olanı ile başbakanın ailesi arasındaki o gizli saklı geçmiş ortaya bi çıkıyo pir çıkıyo, ne olaylar olmuş ne olaylar yaa..


**YAZININ BUNDAN SONRASI ÇOOOK AĞIR SPOİLER İÇEREBİLİR.UYARILDINIZ.**



Esas kızımız; Cha Young Jin. Nedendir bilinmez kızın adının nasıl yazıldığını bi türlü hatırlayamıyorum ya, unutup duruyorum. Zaten bunu da bi yerden kopyaladım. Yazının devamında da hayatta adını yazamam zaten. Neyse. Kızımız cidden güçlü, sempatik, sevimli bi unnicik. Yani bana unni de, Ggot Nim ona ahjumma diyip durdu da sinir etti kızcağızı dlkjgdşlkjgfdkljg.


Esas oğlanın kim olduğu hakkında hiçbir fikrim yok, cidden yok. Abi valla bilmiyorum. Şimdi buna esas oğlan desem, Su Ho'ya ayıp ya. Bi defa esas oğlan olması çok zor. Kızı bi defa bile öpmedi,anca sarıldı, o da nasıl bi sarılma. Bi yandan sarılıyo bi yandan aklında binbir düşünce geçiyo "Belki buna pişman olucam ama çok mutluyum" falandı filandı. Ne diyon ajussi yeaa.
Belki de kızı dövmesi falan öküz bi karakterdi ama eğitim sonunda birinciliği kıza vermesi falan çok hoştu be..


Esas oğlan olma potansiyeline sahip ikinci karakter de bu: Kang Su Ho. Gwang Pil'e yaklaşık 10 bölüm boyunca trip atıyo. Mal ya. Yok neymiş sevdiği kadını çalmışmış. Lan göt, madem olayları hatırlamıyon ne uydurup uydurup garibimi suçluyon?!! O olmasa senin dölünü kim besleyip büyütcek?!?! Ayy.. Ggot Nime'e döl diyemem ya, bi tanem o benim, kıyamam...Aman neyse işte. Bu çocuğun o evlençez evlençez diye tutturan medyacı kıza tek kelime laf etmemesi falan sinir etti beni. Ha bi ara sert çıktı, ama sadece sert çıktı. O kadarcıktan bırak kızı ben bile ikna olmadım bu kendi kafasında o an çektiği restin kuulluğunu yaşıyo. Mal. Ya bu kadar atıp tutuyorum da çok sevimli karakterdi lan.. Yavrum ya, nasıl da sevdi esas kızı (İsminin nasıl yazıldığını gene unuttum yeaa).




Ama, dizideki favori karakterim kesinlikle şu ufaklıktı. Ufak mufak ama cin gibiydi ya, çok da şirindi. Unnisi kurban olsun ona. Ama zavallı çocuk, babası Gwang Pil sanarken bi anda her şey değişti, garibimi mavi saraya gitmesi için zorladılar falan,kıyamam yaa.. Bence Su Ho amcası gibi yaşamaya devam etmeliydi, ne diye söylüyosun ki 8 yaşındaki çocuğa saçma sapan şeyler.. O sizin geçmişteki hatalarınızı ödemek zorunda mı? Onun suçu ne?? Bırakın babası sandığı adamlar mutlu mesut yaşasın, zaten adam da kendi kızı gibi benimsemiş, Allah Allaah... Bak gene atarlandım.


Ya tamam Su Ho bıraksın kızın peşini, şu hareketlere uyuz oluyo falan dedim,hala da diyorum ama şu sahnede duygulanmamak da elde değil. Zavallım, kızını görünce sanki yıllar önce kaybettiği aşkını gördü sanki, o nasıl bir sarılmadır ya.. Abi çok da sevimliler baba-kız,ama yok, ı-ı. Bu ikisine de baba-kız lafı hiç gitmiyo. Bunlar anca çok iyi anlaşan amca-yiğen olurlar. Baba-kız deyince akla gelen isimler tabiki Gwang Pil-Ggot Nim olucak.

Az önce Su Ho'yu ne kadar sevimli bulduğumu itiraf ettim, övdüm falan ama şu alttaki fotoğraftaki hali nedir Allah aşkına? Abi bu ne ya, tipe bakıp bakıp gülüyorum lkjdflkjdflks. Hayır niye dinliyon 8 yaşındaki ufacık çocuğun sözünü de şu havalı,sempatik,muhteşem Kang Su Ho görüüşünden vazgeçip kamyoncu Süha abi oluyon? Yakışıyo mu hiç bunlar sana? Ya cidden çok komik olmamış mı? Ay bak gene gülmeye başladım abi bu ne yalkjfdakjfdkhfgkçjhslkfjsdlkfjasldkfjsd.


Yalnız şu ikilinin sahnelere bayılıyorum. İlk olarak, şu alttaki resimde hani Gwang Pil kimsenin cesaret edemediğini yapıp, centilmenlikti narinlikti falandı takmayarak olabildiğince öküzlüğüyle kızı yere attı ya, ne güldüm ya ona dlkfslkgjdçlgnsdlgk. Bi de şu üstteki resim kalp ben. Abi Kore dizilerindeki şu olaya bitiyorum. Hangi dizide olursa olsun şu çocuğun kızı duvara-dolaba-direğe vs.yapıştırdığı bi sahne illa ki var. Ve ben o sahnelere bayılıyorum. Utanmasam ekrana atlayıp bunların kafaları tokuştururcasına öpüştürtcem. Abi muhteşem bi sahne değil mi o, yalnız cidden tüm dizilerde var. Faith'de bile daha 2.3. bölümde geldi bu sahne. Ha öpüştüler mi öpüşmediler, burda da öpüşmemişlerdi zaten, ama olsun bana bu da yeter. lkjsdlkfjdslkf.


Bi de şu ablanın amacı bi türlü anlamadım. Ne intikammış arkadaş, neyin intikamıymış,bu kadar uzattı yeaaa.. Hayır sen arkadaşına sevginden yapmıyo musun tüm yaptıklarını, madem arkadaşını bu kadar seviyon onun canından kanından bi parça kızına ne diye bu kadar çektiriyon. Beynine sı***ğımın malı ya... Sizin de anlayabildiğiniz gibi hiçbi şey anlamadım ben bu karakterden. Mal mıdır nedir dizi boyunca küfrettim kendisine. Hele bi sahne var ki...


Şu sahnede Gwang Pil-Young Jin olmuycak diye üzüliyim mi, "Su Ho, oh ne güzel öptün!" diye kendimce sevineyim mi, orda garibim Gwang Pil'in bakışlara ağlayayım mı, yoksa...


 Yoksa şu orospuya mı küfredeyim... Bacım napıyosun sen? O kameranı alır bi tarafına.. Tövbe ya.. Ay sinirlendim gene. Kadının tipi gördükçe sinirlerim hopluyo.


Yalnız sahnenin devamı çok komikti. Kız bildiğin aldı çocuğu suya attı ya lkfjdfglkjflkgjfdgşldjsfşlds. Su Ho'cum,sen bırak şu kızı, gel Türkiye'ye, adını Süha diye değiştirelim, beraber yeni kütük açtırıp mutlu mesut yaşayalım. Ne gerek var bi öpücük için sırılsıklam olmaya. SIRILSIKLAM. TÖVBE YA..


Yalnız şu sahnede fena güldüm ya, gariplerim. Aynı annemin "Ben ders çalışıcam rahat bırakın beni" dediğim zamanki tepkiyi vermişler gariplerim. Başbakan ve ailesini kısaca gariplerim olarak tanımlıyorum,evet. O aileden bi tek o meymenetsiz muşmula suratlı ablayı sevmiyorum. O ne hırs, ne kendini beğenmişlikti ya, gören de cihan imparatorluğuna sultan olmuş sanır, neyin havası bu ya, Kore'nin first ladysi bile değilsin havan kime kızım??


Şu sahnede çocuğun sevimlilikten öldüğünü düşünüyodum ya, şuna bak, ama kız bildiğin öküz ya. Dana gibi uyuyo. Hayvan. Ordaki ya bizim Su Ho olmasa? Ya asapık olsa? Ya kızı alıp evine taşısa? Yok anam, kız taşınsa da uyanmaz. Mışıl mışıl uyuyo hala. Ama Su Ho ya.. SU HO KALP BEN. SEN BOŞVER KORUMAYDI MORUMAYDI ANNEM YA.


Şu sahnede Gwang Pil ağlarken ben bile kendimi zor tuttum yaa..Garibim ne çok seviyo Ggot Nim'ini, bi gece yapamadı onsuz. Önceden de söylediğim gibi, o armut kafalı abla dışında başbakanın ailesini severdim, ama bu sahneden az küfür yemediler benden. Abi nasıl ayırırsınız siz birbirlerini bu derece seven bi baba-kızı?Ya  bi de şu sahnede bi öpüşselerdi olmaz mıydı? Aman ne taktım öpüşmeye de. Ama haklıyım takmakta ya, 16 bölümde sadece bi tane öpüşme oldu onda da afişlerde esas görünen çift öpüşmedi. Hayır bunlara da esas çift diyemiyorum. Yani derim de, hem de baya baya derim de tam çift bunlar derken damardan giren sahnede Su Ho'yu ve onun aşkını görünce dayanamıyorum ya.. Olmuyo :((


Yalnız burda da fena güldüm ya tipe bak elkgjdfgilkjdfgklbşjfagklbjfgşljfg. Pilavlı sohbete öğrenci çağırıyo sanki lkfjdlkgjflgkjsdlkfjd. Ay böyle gazeteci mi olur? Nasıl kimlik çıkarmaktır bu, bi de paint shoptan yapıyoperıtorıigltkşjhfçksh. Utanmasa direk paintten kopyala yapıştır yapıcak lkejfşdlkjgçfdkjg. Gerçi belki de o da benim gibi shop özürlüdür, tek yapabildiği photo filtre ve paint shop kullanmaktır, ezmiyim bu kadar diyorum ama sonra fotoğrafa tekrar bi bakıyorum, Allah'ım bu tip ne ya lskdngçfkngkdnfalskjfldsjfldkjgkjfdhsd.

Ha bi de, fotoğrafını çekmeyi unuttuğum ama çok sevdiğim bi karakter daha vardı, Cha Young Gu. Yani bizim kızın erkek kardeşi. Hele Ggot Nim'le diyalogları, oynadığı oyunlar falan cidden çok eğlendim onunla. Acayip şirin karakterlerden biriydi ya, yerim..


Bi de nedendir bilinmez, bizim kızın babayla dedeyi gördükçe beni bi gülme alıyo ya, her şeye de gülüyomuşum ben, ama çok gülünesiydi ya tipe bak. Hele o dans pantolonları gömlekleri kıvırtmalar falan ne güldüm ya salfjnadfkdçgjflkgjsmşlfsdf.


Sonuç olarak güzel diziydi. İzlenebilesi vardı ya. Valla vardı. Ama finalde gene soğudum gene soğudum. Abi bıraksınlar ben yazıyım şu finalleri ya. Hayır her dizide final bölümünde zamanı aylar sonrasına sarmasalar olmaz. Ya bi defa da her şeyi adam gibi açıklayıp bırakın yeaa.. Bi defa kız kimi seviyo hiç anlamadım, belki de kararsızdır,ki ben olsam kesin kararsız kalırdım. İki ucu boklu değnek de değil aslında, aksine iki ucu da nurlu, sevimli, sevilesili.. Bi de o "ben Su Ho'unun nişanlısıyım,EVLENCEM ONLA BEN, KOCA İSTİYOM BEN" diyen bi abla vardı,ona noldu? En son gene basın toplantısı falanyapıyodu 3 seneye evlencez diye. Hala Su Ho'Dan mı bahsediyodu ya o? Halbuli Su Ho'nun hiç öyle bi niyeti olduğunu sanmıyorum ben ya, evde kalcak kesin o mal kız. Neyse işte ya.. Sonuç olarak finali beğenmedim. Hayır madem ileri sarıcan ama olayı bağlamıcan bi 5-10 sene ileri sar da en azından Ggot Nim'e nolmuş onu görelim. Bu ne resmen bitirmiş olmak için yazmışlar finali. Saçma sapan bi bölümdü, a hayır aslında bölüm olarak gayet güzeldi ama final bölümü olmamalıydı. Aslında belki de Secret Garden'ın finali benim çıtamı o kadar yukarı attı ki, başka hiç birini beğenmez oldum. olabilir yani.

NEYSE ARKADAŞLAR. BİLİYORUM ÇOK UZATTIM. AMA BENDEN DE BÖYLE ÇIKIYO İŞTE YAZILAR NABALIM. DİZİ BENCE 10 ÜZERİNDEN 6LIK FALANDI. YANİ ZAMANINIZ VARSA İZLEYİN, NEDEN OLMASIN. BELKİ DE BENDEN DAHA ÇOK BEĞENECEKSİNİZ.


Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

The Heirs / ALLAH'IMA BİN SÜKÜR BİTTİ / Adeta bir fanfiction...

Liar Game / Japonya

Reply 1994 / Bu diziyi yazanı bir elime geçireyim var ya....................