Son Zamanlarda - 6

Dünyanın en işsiz insanı olduğumu zaten biliyorsunuz, ama şu son zamanlarda bırak dünyayı evrenin en işsiz güçsüz en amaçsız insanı oldum galiba. Hele bir de photofiltre diye bir meret var belki duymuşsunuzdur, sıkıldıkça ona sarıyorum, ki bol bol sıkıldığımı da belirteyim. Geçenlerde yepyeni bir akım yarattım kendi kendime, durun size de göstereyim:

MİNHOCEPTİON!!

Jandi malının biçimsiz kafasına nasıl da oturdu auahuahauh

Şeytan ayrıntıda gizli (bkz: Brittany'nin ifadesi)

Bu defa da Janggeum-sshi Minho'yu sepetindeki sebzelerle yağlayıp pullayıp kızartıp önümüze sunucak.

Jandi ve kafasındaki iğrenç çingene çiçeği yerine resme 2. bir Minho ekleme fikri çok sıcak gelmişti..

Bizim için de yala Onew-ssi---eeegggh, iğrenç oldu be bu yala lafı




Ve Minhoception'un son parçası, kıymetlim, masaüstümü de layıkıyla süsleyen, annem, babam ve abim her odaya girdiğinde tekrar tekrar ortaya çıkıp beni soru yağmurlarına maruz bırakan, flower boy minho: 

Lan olm ama çok yakışmamış mı lkfgşkdjfgfdg

Hayır ben neden böyle bir şey yaptım? Yukarıdaki çiçeğe bakıp bakıp gülerim artık bikaç hafta dlkhdflkjg Neyse, kendi kendimi de ifşa edip rezil ettikten sonra, son zamanlarda yaptığım bir iki malca şeye daha bakalım:

Deli gibi severek ve ağlayarak izliyorum: Can You Hear My Heart?


Önyargıyla yaklaştım yine, erteledikçe erteledim, ama artık baktım izleyecek bir şey yok, dedim bir bölümcük bakınıvereyim çok ağır dramsa izlemem... Başlayış o başlayış... Çok sevdim, çok etkilendim, çok ağladım, hala etkileniyorum, hala ağlıyorum. Hep söylerim: ben böyle dram seviyorum, insanı içten etkileyip istediği gibi ağlatan türden, hani boğzaına yumru oturtanlardan değil. Bilmiyorum, galiba biraz fazla sevdim bunu, şu an 24'teyim, bitince belki de Boys Over Flowers, Rooftop Prince, Secret Garden, You Are Beautiful gibi çok sevdiğimden kıyıp hakkında yazamadığım diziler arasına girecek. Gerçi yavaş yavaş tempoyu düşürüyor gibi, finaline kaldı her şey. Çocuğun tüm romantik sahneleri kız yerine kızın babasıyla yaşaması dışında, inşallah biraz daha toparlar finale ya nolur toparlasın...

Her bölüm ayrı merak içinde bırakıp beni deliye döndürseler de:

Pretty Little Liars : Yok yok, ne kadar uzarsa uzasın olur bu diziden. Saçmalama aşamasında değil çünkü henüz. Her şey yerli yerinde, çözülmesi gerekenler çok çok yavaşça çözülüyor, muallakta kalan 5349534950483 sorununsa ileride çözüleceği belli, her bölüm şaşırtabiliyor, her bölümün sonu şok edebiliyor, ilerledikçe daha da sarıyor dizi. Şimdi bir de yan dizisi çıkıyor, Caleb'i oraya postalayacaklarmış, sevmedim bu haberi, Hanna'nın elinden annesini aldıkları yetmedi bir de sevgilisini mi alacaklar? Yok yeaaaa.. (Sevgili Marlene King duydu ya şimdi sesimi, hemen değiştiriverir bu durumu........) Yalnız tamam iyi güzel de Aria'nın her bölüm daha da emolaştığı gerçeğini göz ardı edemeyeceğim artık lfkgjfkl Hayır başlarda en azından tarzı vardı gibi gözüküyordu kızın, artık öyle bir hal aldı ki askılık gibi ne varsa asmış takmışlar kıza. Ufacık tefecik içi dolu fıçıcık dolanıyor ortalıklarda. 

Under The Dome: Aaaaaaaggh işte asıl aşkım, bebeğim, bir tanem! İlk fırsatta gidip Stephen King'in Kubbenin Altında'sını alıp bu dizinin sonunu öğrenmem ve her önüme gelene spoiler dağıtmam lazım!! Her bölüm aksiyonlu yahu, tamam romantik Kore dizilerini izlemeyi seviyorum falan da çok özlemişim ya bu tarz dizileri.. Garibim Angie'ye acıyorum dizinin başından beri, acıyorum acımasına da kızım az kibar ol çocuk özürlü gibi bişi zaten, iki güzel söze tav oluvak salıvericek seni ama yok... En çok şu Joe ve Norrie'nin nöbet geçirip, o sırada farkında olmadan söyledikleri  "Pink stars are falling, pink stars are falling in lines" olayını merak ediyorum şimdilik. O nasıl manyak bir şeydir? Şimdilik bir kaç teorim var ama bu defa odaklanmayacağım o teorilere, çok düşününce kendi kendime spoiler vermiş gibi oluyorum çok trajikomik bir şey oluyor. Ha bir de, Big Jim'i sevmedim ama papazın kafayı kubbeye yapıştırıp duyma cihazını patlatarak öldürünce çok mutlu oldum. Tamam her şeyi altındaki bokun Big Jim olduğunu düşünüyorum, ama yine de papaz dırdırcının tekiydi, susup siktir olması çok iyi oldu kubbenin altı zaten karman çorman bir de onun ızrvalarıyla mı uğraşacaklardı? Şu Norrie'nin annelerinden Carolyn'i de sevmedim, nedenini bilmiyorum. Bu arada biri şu Junior'u siksin ya...

Durup durup baştan dinliyorum:

Pretty Little Liars yayınlanan en son bölümdeki şarkılardan Meiko-Bad Things ve nereden geldiyse telefonuma konan Wonder Girls-Me, In:

Meiko-Bad Things, biraz The Pierces tadında, çok sevmelik, çok dinlemelik

Bence sıradan kpop şarkılarından çok uzak Me, In. Ama çok daha güzel o sıradanlardan. Böyle gel baştan baştan dinle diyor.

Uğraşıyorum: kitaplar, hikayeler, resimler, twitter, facebook, criminal case.. 

Öyle işte, asosyalin tekiyim ama her zamankinden daha ağır bir asosyallik bu, mesela ramazan başadığından beri yalnızca 2 defa dışarı çıktım. İlki babamın teyzesinin terasında mangal yapıcaz diyip aklımı çeldiklerinde, ikincisiyse dün akşam uzun zamandır görüşemediğim 2 arkadaşımla. Ama o kadar uzun zamandır etrafımda arkadaşım yokmuş ki saatler boyu başlarını şişirdim durdum, susmadım, anlattım da anlattım, valla onlardan da Allah razı olsun iyi dayandılar ldgdjkfglkdjf. Bir de blogumun dizaynını değiştirdim bilmiyorum kimse farketti mi. Bayadır diyordum hadi az değişiklik olsun diye, her sorduğum da "RENKLİ OLSUN, CANLI OLSUN, SEVİMLİ OLSUN, BU NE İÇ KARARTIYO" dediğinden kendimi aşıp cicili bicili bir arka plan seçtim, şimdilik rahatız etmiyor ama bakalım daha ne kadar dayanacağım. Neyse. Öyle işte, yaz, ramazan, oruç derken ilerliyor, okul da yaklaşıyor, benim bir türlü kurtulamadığım, hala nasıl becerip de kaldığımı anlayamadığım Dil ve Anlatım sorumluluk sınavım da geliyor, bakalım sonum ne olacak? Neyse efenim, yarın inşallah güzel bir dizi yazısı yazmak istiyorum, ama biliyorum istemekle de olmuyor, üşengeçlik ağır basıyor falan. Şimdilik susayım ben, yine çenem düştü inatla, ama gitmeden önce şunu son bir kez daha atayım:

dfljflgdaflgdfşlgkadşflkgdfşlg


Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

The Heirs / ALLAH'IMA BİN SÜKÜR BİTTİ / Adeta bir fanfiction...

Liar Game / Japonya

Reply 1994 / Bu diziyi yazanı bir elime geçireyim var ya....................