Son Zamanlarda - 11

Eveet bol atarlı yazımın üzerinden 5 gün falan geçti, hala önceki kadar sinirliyim, yine de biraz daha duruldum diyebiliriz sanırım. Çünkü kendime sinirlenecek, üzülecek, kırılacak, moralimi iyice bozacak yepyeni şeyler buldum, benimki de yetenek aslında.

Ama hayır korkmayın, tüm bu can sıkıcı şeylerle başınızı ütülemeyeceğim.

Bunun yerine, hadi biraz kpoptan, biraz dizilerden konuşalım. Ama öncelikle; ben yine tasarım değiştirdim! Hayır bu defa, önceki kadar canım yanmadı, yani şey, yok yok gerçekten, bu defa gayet gönül rahatlığıyla değiştirdim :D Zaten geçen haftaki tasarımın aşırılması olayından sonra iyi geldi bu, aslında inada bindirip kapak fotoğrafımı değiştirmemek gibi bir şey yapabilirdim ama bu yaptığım da gayet güzel göründü gözüme. Malum havalar da soğuyor, tam kış havasına soktum blogu. Oldu bence bu defa, oldu. Biraz fazla siyah falan ama, neyse...

Öncelikle son zamanlarda tüm kpop -hatta hayır, tüm müzik anlayışım telefonuma atacağım şarkıları albümler altında toplayıp onlara bir de albüm resmi seçmekten ibaret. Bilgisayardaki müzikleri bu şekilde düzenlerken karşıma çıkan eski-yeni her şeyi dinliyorum kısacası.

Bir de en büyük eğlencelerimden birisi youtube a kpop yazıp önüme ilk çıkanları dinlemek oldu. Mesela:

Ya hepsi iyi güzel de, bu crayon pop slkdfsdlkj ya vallahi çok komikler sdlfşlkdşlkf videoyu ikizimle kaç defa izledim bilmiyorum ama tepkilerimiz hep fix. D-UNIT çıkar.

Luv me, luv me, you gotta luv me

zeynep: üff kim niye sevsin seni ya

bahar: git de annen sevsin be seni

Hayır yani küçümsemek falan değil bu, yalnızca, tipler o kadar ufak ki olmuyor arkdşlr olmuyor... Hele bir de GI (Global Icon) var ki bu ne be bu da mı müzik? Ay anladık anam çok coolsunuz çok bad girlsünüz. Oqq. Ayrıca bir de, Two X'in ring ma bell diye çığıran arkadaşın sesinde kıl kaptığım bir şey var ama çözemedim. Hatta hep böyle mi diye bir göz attom da diğer videolarında böyle değil bu kız? SKARF'ınsa sıkıcılıktan ölen klibi aqlattı ;( Peki ya GLAM? Hayır klip çok sevimli de, nan anyeppo ne arkadaşlar? Görüyoruz işte hepiniz taş gibisiniz ne bu tripler? Rainbow'sa şu ana kadar tatlılıktan nasıl olmuş da ölmemiş anlamadım, bunlar kesin pembe sıçıyolardır, aynı SECRET gibi, ay gökkuşağı kusasım geldi. T-ara ve tamamen göt göbek sallamak için yapılmış şarkılarına hepimiz bayılıyoruz zaten dimi? sdkfjldkjf Bir de bu KARA'yı neden hiç sallamadığımı merak ediyorum hayır baya da seviliyolar sorun bende mi acaba onları sevmeliymişi gibi hissediyorum xs Ha bir de, ilk iki hiç şaşırtmadı değil mi? SNSD'yi görünce bir ferahlama geldi yemin ediyorum, resmen bir kalite bir profesyonellik var, aferin kız böyle kıvırmaya devam.. Son olarak yine ve yeniden crayon pop'tan "TOPİK DO TOPİK TO TOPİK EVRİBAAĞDİ" benden sizlere xsxs

Bu videonun bir de erkek versiyonu var ama şahsen bence kızlar daha bir cıvıl cıvıl, daha bir eğlenceli. Neyse.

Dizilerse biraz daha garip. Mesela şu sıralar Heirs'in bitmiş olmasının sevincini yaşarken, bir yandan da Reply 19942te 97 ekibinin bulunduğu tüm sahneleri baştan baştan izliyorum. How I Met Your Mother'ın yayınlanan son bölümüyse son 2-3 sezondur falan en iyi bölümlerdendi, bayadır bu kadar gülmemiştim. Ayrıca bana Forest Whitaker gibi muhteşem ötesi bir şarkıyı keşfettirdiği için ayrı bir sevdim bölümü. Bir de Pushing Daisies'e başladım ki tek söyleyebildiğim gerçekten garip bir dizi olduğu. Severek izliyorum.

Bu arada Yoona'ın dizisi Prime Minister & I'a da başladım tabiki, valla ne yalan söyliyim onu da bayağı sevdim lsdfksjdflkj Ama böyle Heirs'in ilk bölümünü sevmem gibi bir şey değil, baya farklı bu. Hikayenin nereye gideceği belli, veya ileride ne tarz kdrama klişelerinin yaşanacağı. Ama yine de, bayağı güzelli bir dizi. Son zamanlarda beni mutlu eden çok az şey olduğundan, Prime Minister&I'a resmen tapıyorum. Canım benim.

Bayağıdır beklediğim, ay şu Heirs bitsin de direk başlatsınlar şunu dediğim dizi Man From the Stars da başladı bu hafta. Daha önce de söylemiştim, Kim Soo Hyun ve Jun Ji Hyun birbirlerine gayet de ya-kı-şı-yor-lar. O diziyi de sevdim, ama Yoo In Na'yla ilgili bir problem var. Kendisini çok severim, her yçnüyle hastasıyım ama, garip bir şekilde, bu dizide yüzünde bir yapmacıklık var. Rol yapamamasıyla falan alakası olmayan bir yapmacıklık bu. Estetik falan mı yaptırmış anlamadım, sanki bir yanakları şişmiş, gözleri ayrı bir büyümüş gibi geldi bana. Tamam, kendisinin zaten gözleri gayet büyüktü ve iyi de bir yanakları vardı, estetikli bir sevimliydi ama diyorum ya sanki bir değişiklik var bu defa. Yine de seviyorum. Garibim neden o salağı seviyor anlamadım ama olsun :s

Bunlar dışında bir de hala garip garip şeylerle uğraşıyorum. Kitap ayraçları yapmak, veya kitap kapakları düzenlemek gibi. Bol bol da okuyorum, gerçi en son geçen hafta Aşk Tüm Zamanların İçinden Geçer'i okumuştum ama olsun. Seri biter bitmez de Şah Mat'a başladım ama azıcık olsun sarmadı. ben de bıraktım. Uzun zamandır ilk defa bir kitabı yarıda bıraktığımdan bahsetmiş miydim? Canan Tan-İz'i de uzun zamandır okumak istiyordum ama okuyunca tüm moralimi bozdu. Bayağı sıkıcı bir kitap olmasının yanı sıra, herkesi bu kadar mükemmel olması sinirlerimi de bozdu. Hayır yani, Canan Tan resmen yerli Kristin Hannah. İkisinin de kitaplarında hep aynı şeyler. Birisi bir hata yapar, ama o kadar olgun, o kadar bilgilidir ki hemencecik hatasının farkına varır. Etrafındakilerse en az onun kadar aklı başında, olgun olduğundan hatasını umursamadan hayatlarına devam ederler. Sevmiyorum arkadaş bu kadar mükemmelliği. Sıkıyor beni.

Ehem ne diyorduk, evet işte shop çalışmaları falan.. En son bir arkadaşımın 3'lü hikayesine kapak resimleri düzenledim, hikayeyi yeni bloguna taşır taşımaz burada da yayınlayacağım. Yine de, buyurun kapak resimleri:

Hikayenin kurt adam odaklı olmasından dolayı bu kadar çok ay olduğunu belirteyim de bir :D Neyse, öyle işte, bunlar dışında pek bir şey yok. He bir de Hide & Seek diye bir Henry fanfictionuna başladım ama hadi hayırlısın kaç bölüm sürecek bakalım...

Kısaca öyle işte. Genel olarak hala mutsuz olabilirim ama, buraları seviyorum. Bir ara blogu kapatmayı düşünmüştüm gerçi, o da bir iki yorum alınca geçti sşdlfksşldk Ayrıca hem benim doğum günüm, hem de blogun 'doğum günü' yaklaşıyor, hmm, biraz daha mı değişiklik yapsam acaba? (TABİKİ ÜŞENİP YAPMADI.)