Missing You / Ah o Türkan var ya o Türkan yinee öptürmedii dudaktaan


Bu defa başlığı tam yerinde attım bence! Nedenine biraz sonra geleceğim.

(şimdiden uyarayım konu biraz uzun ama sadece konusu yani bu, daha kısa da anlatamazdım)

Dizimiz Lee Su Yeon ve Han Jung Woo 15 yaşındayken başlıyor. Lee Su Yeon'un babası cinayetten suçlanarak asılmıştır, okuldaki çocuklar da katilin kızı diyerek kızımıza yaklaşmamaktadır.  Han Jung Woo ise zengin bir aileden gelmektedir, babasının bir şirketi vardır ve henüz çocuğumuzun bundan haberi olmasa da pis işlere bulaşmıştır. Han Jung Woo okula ilk gittiğinde Lee Su Yeon'la arkadaş olmaya çalışır ve kızımız buna pek gönüllü olmasa da zamanla yakınlaşırlar. Bir gün çocuğun babası yüzünden çocuk ve kız kaçırılırlar, kız çocuğun gözleri önünde tecavüze uğrar. Bu sırada çocuğumuz bir yolunu bularak kaçar, kızı arkasında bırakır. Tabi zavallımızın amacı yardım getirmek. O gece kızın öldüğü haberleri her yere yayılır. Ama aslında kız gene çocuğun babasıyla alakalı birileri tarafından öldürülmek yerine kaçırılır. Ama çocuğumuz kızın ölmediğinden emindir, yapılan haberlere asla inanmaz. 

Yıllar geçer, çocuğumuz artık bir dedektiftir. Yıllar önce kızın yalan ölüm haberleri yüzünden babasıyla tartışmış ve evden ayrılmıştır, kızın annesiyle yaşıyordur. Dedektif olmasının tek sebebiyse kızı bulmak. Kızımızsa taa Fransalardadır. Yıllar önce onu yanlarına alan kadının yeğeni Harry ile beraber yaşamaktadır. (evet Harry de aynı Zoey gibi sahte bir kimlik) Kızımız her şeyden Han Jung Woo'yu suçlu tutmaktadır, onu tecavüze uğradıktan sonra bırakıp gittiği için hala affetmemiştir, hatta aklınca intikam almak gibi planları vardır. Kore'de Harry'nin halası öldürülür ve soruşturmayı Han Jung Woo yürütür, soruşturma için de kadının yaşayan tek akrabası olan Harry'i Kore'ye çağırır. (Tabi ki kim olduğu hakkında en ufak bir fikri yok. Aynı zamanda ilk bakışta Zoey ve Su Yeon'un da aynı kişi olduğunu anlayamıyor.) Harry'nin Zoey'le beraber Kore'ye dönmesiyle dizinin asıl olayları başlar...

ASIL SPOİLER BURADAN SONRA GELEBİLİR


Bu diziyi izlememek için bildiğiniz direttim, erteledikçe erteledim. Nedenini hiiiç bilmiyorum. Ama bi ara (bu bi ara taa haftalar öncesi oluyor) Rooftop Prince, SKK Scandal gibi diziler sağolsun Yoochun aşkım kabarmıştı, üzerine bir de Lie To Me sayesinde gıcık kaptığım Yoon Eun Hye'e de ufaktan bi sempati beslemeye başlayınca dedim tamamdır ve başladım.

Başladım da ne oldu..

Dram dram yüreğimin şiştiğiyle kaldım..

Hele o geçmişte yaşananlar...

Benim yaşımdalardı neredeyse, hatta benden daha da küçük...

Buna rağmen başlarına gelenler...

Üzerine bir de günümüze geldiğinde Zoey'in aptal intikam oyunları..

Şiştim de şiştim arkadaşlar...

Ama buna rağmen çok da sevdim diziyi.

Öncelikle, beni dizide ana kahramanların hikayesinden daha çok duygulandıran bir hikaye daha vardı ki... 


Han Jung Woo'nun çalıştığı karakolun temizlikçisinden bahesdiyorum. İlk başlarda kadın çok tatlıydı. Çocuk sürekli kadına takılıyodu falan. Sonra..

Sonra manyak çıktı.. Bi baktım çocuğun kafasına yapıştırıp bayılttı bağladı falan...


Tabi ki bir sebebi var. Çocuğun yakalamaya çalıştığı katillerden bir tanesi kendisi. Tabi ki hikayesi ne olursa olsun birini öldürmüş olduğu gerçeğini örtemez ama kadına çok üzüldüm. Meğer yıllar önce kızı cinsel tacize uğramış, psikolojik olarak yaralanmış ve intihar etmiş. Kadın da kızını depresyona sürükleyen adamı öldürmüş. (aslında depresyona sürükleyen adamı değil. bu adam bizim Lee Su Yeon'a tecavüz eden adam. Kadın da bunu biliyo, kızı da Su Yeon ile aynı yaşlardayken ölmüş. Adam hapisten çıkınca gidip onu öldürüyo) Ve işte içime bi öküz, boğazıma da kocaman bir yumru oturtan o mektup;


Anne, okul bitince hava kararmadan önce, hemen eve gelmemi söylemiştin.
Ama seni dinlemediğim için özür dilerim. 
Dizim çürüdüğünde bile çok üzülmüştün. Ama şimdi vücudumun her yeri siyah ve mavi çürüklerle dolu.
Özür dilerim.
Bileğin incindiği halde, okul üniformamı bu kadar güzelce ütülemişken, hepsini kirlettiğim için;
Özür dilerim. 
'Bu trafik kazası gibi bir şey. Yakında iyileşeceğim.' Böyle düşünmek istemiştim ama yapamıyorum. 
Özür dilerim.
'İyi misin?' insanlar bana bunu sormayı azaltsa da, hala kabuslar görüyorum. Ağlayıp, bağırmaya devam ettiğim için sen de iyi uyuyamıyorsun anne,
Özür dilerim. 
O insanlar, 5 yıl sonra hapisten çıkacaklar.
Anne..
Hoşçakal...

Kız her "Omma, bianne" dediğinde ayrı kötü oldum, her şeyden çok bu mektuptan etkilendim.. Çünkü bu olaylar gerçek hayatta da yaşanıyor arkadaşlar.. İnsan rahatça empati kurabiliyor, Ya benim başıma gelseydi? diye düşünebiliyor. 

Neyse.. Bu kadar yeter birazcık da gülelim tamam mı? Gerçi dizide gülünebilecek tek unsur vardı; Yoochun, yani Han Jung Woo.

Öncelikle kızın annesine sevgilim diyodu :D mal yaa :D

Sevgiliiim! Evde yokken beni aldatma! Tamam mı? :D

Bi de zavallıya yapışmış kadın git diyo gitmiyo hatta sarılıyo " Sevgilim olmadan yaşayamam :D"

Ama en çok güldüğüm yer kızını öptükten sonra kadına dönüp "kıskandın mı?" demesiydi, gerizekalı ya  surat ifadesine bak, tam şebek
(kadının bakış fena yalnız. lan mal annesinin önünde niye 50 defa ard arda öpüyosun kızı? :D)


Ya kızın burda Jung Woo'nun öpmesine izin verdiğine falan bakmayın. O dudaktan bi türlü öptürmeyen Türkan bu işte. Mal mıdır nedir bi Jung Woo'ya bi Harry'e çektirdi durdu. Harry'nin tek istediği bi öpücüktü..


Tamam biliyorum Harry dizinin kötüsü, yaptıklarının hepsi ayrı boktu, kendisini hiç sevmesem de, Su Yeon'un hayatını kurtaran ve Zoey olarak yeni bir başlangıç yapmasını sağlayan kişi oydu. Tamam onunla ilgili her şey yalandı ama Zoey'e olan aşkı gerçekti. 

Ne yani şurada ufacık bir öpücüğe izin verseydi nolurdu?

Çocuk vurulduğunda bile, ölmek üzereyken bile, hala o öpücüğün peşindeydi. Kafayı öpücükle bozmuş diye düşünmeyin, zavallım çok seviyodu..

Dedim ya, Harry'i sevmememe rağmen şu son bölümlerdeki halleri çok etkiledi beni. 

Evet, travma geçirdi, ve unuttu her şeyi, kimi sevdiğini, kime kin beslediğini, hatta kim olduğunu.

Gerçi bence rol yapıyordu gayet de hatırlıyodu diye düşünüyorum ben. Sadece hapse girmemek için böyle davranıyo olabilir değil mi?

Neyse. Öyle işte. Kaliteli bir yapımdı, kadrosu senaryosu, her şeyiyle. Beğendim de, ama nasıl desem şiştikçe şiştim, yahu niye hiç iyi şeyler olmadı? Allah'tan finalde de drama iyice sarıp herkesi öldürmediler, çünkü o potansiyel vardı bu dizide. 

O zaman, bir dahakine görüşürüz canlar!

Salak ya görünmezlik pelerini diyen dillerini yerim ben senin ^^

Çocuğun muhteşem tatlı olduğunu söylemiştim değil mi?

:(


Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

The Heirs / ALLAH'IMA BİN SÜKÜR BİTTİ / Adeta bir fanfiction...

Liar Game / Japonya

Reply 1994 / Bu diziyi yazanı bir elime geçireyim var ya....................