Master's Sun / bu 2013 dizileri niye böyle ya...

Tae Gong Shil (veya dizide daha çok kullanılan adıyla Tae Yang) geçmişte 3 yıl boyunca komada kalmasına neden olacak kadar büyük bir kaza geçirmiştir, o zamandan beri ölmüş insanların ruhlarını görmektedir, sadece görmüyor, aynı zamanda ruhları rahatsız eden şeyleri çözümlemezse rahatsız da ediliyor. Ve bir gün, Joo Joong Won (joogoon) ile karşılaşıyor, en ufak bir temaslarında bile farkında olmadan etraftaki ruhların yok olmasını sağlayan, ama hayalete ruha muha mistik şeylere inanmayan bu adam, bir anda Tae Yang'ın hayatını aydınlatıyor. E doğal olarak da Tae Yang peşini bırakmıyor Joong Won'un...

Joong Won ise, 12 yıl önce, henüz lisedeyken fidye için kaçırılmış, üzerine peşinde ilk aşkını, kız arkadaşı Cha Hee Joo'yu da sürüklemiş, ve bu kaçırılma olayı Cha Hee Joo'nun ölümüyle sonlanmış, bundan da hep pişmanlık duymuş bir chaebol'dur. Allah'ım ne uzun cümle oldu, yazının başından beri yazdıklarımı ben bile anlamıyorum.  Neyse, aslında mistik şeysilere hiç inanmazken, ve kendisine yapışıp kalmış Tae Gong Shil'den kurtulmayı kafasına koymuşken, Cha Hee Joo'un hayaletinin ortaya çıkması, ve Gong Shil'in de onu görmesiyle işler değişir..

(spoiler diye uyarmayacağım, kafama göre gideceğim bu defa da)

Şimdi şöyle ki, şu yazımda da bahsettiğim gibi dizinin hastası olmuştum, ama herhangi bir 2013 yaz dizisi gibi bu da beni şaşırtmadı ve 11. bölümden itibaren biir güzel boka sardı.

Honglar'ın dizilerini severim-daha bir kaç gün önce yazdığım yazıda Big'e iyi bir sövmüş olmam bu gerçeği değiştirmez- , kötü sonlar yazdıklarını da bilirim, ama bu kadınlara bişi olmuş ya The Greatest Love'dan beri bir olmamışlık var yani yaşlandılar mı ne...

MİSA'yı hiç sevmediğimi, hatta apaçık nefret ettiğimi söylemiştim. Sebebini dram sevmememe bağlamıştım, doğal olarak SJS de araya kaynamıştı. Bu yüzden Master's Sun'la ilgili en güzel şey, So Ji Sub'u bir romantik komedide izlemiş olmaktı. Gerçi Joo Joong Won karakteri bana sürekli Kim Joo Won'u hatırlattı, yine de çok sevimliydi.

E ama nasıl hatırlatmasın. Bakın o ufak tefek benzerlikler;

-Kim Joo Won yıllar önce yaşadığı bir travma nedeniyle kapalı alanda kalkmaktan korkuyordu, kısaca klostrofobisi vardı. Joo Joong Won'sa yine yıllar önce yaşadığı bir travma nedeniyle okuyamıyor.
-Kim Joo Won da aynı Joo Joong Won gibi, bir alışveriş merkezinin başındaydı. İkisinin de ailelerinin über zengin olmasını saymıyorum artık.
-Joo Won'un her işine koşan bir Sekreter Kim'i vardı, aynı Joong Won'un sağ kolu olan Sekreter Kim gibi.
-Joo Joong Won'un isminden açık bir şekilde Joo Won'u çekip alabiliriz (tamam bunu saymasak da olur lsdkgjfsldkjfsdlşkfsşldfk)
-Joong Won sonlara doğru kızın hayatını kurtarayım derken neredeyse kendikinden oluyordu, işte komada kalmalar falan, sonra bir uyanıyor hafızasını kaybetmiş kızla ilgili hiçbir şey hatırlamıyor! Tanıdık geldi mi? işte gelmeli..

Neyse, ikisi de chaebol olduğundan bunu normal karşılayabiliriz- ya da karşılayamayız ama daha fazla uzatasım yok.

Gong Hyo Jin'se o alnının anca yarısına kadar inen iğrenç kahkülleri uzatmış ve gerçekten güzelleşmiş. Pasta ve greatest love daki halleri neydi be öyle.. Yalnız, hala çirkin giyiniyor. Bu kızı giydiren stilistleri bulup tekrar o mezun oldukları okullara göndermek gerek. Arada bir iki istisna dışında her giydiği iğrençti.

Seo In Guk'u severim, Kim Yoo Ri'yi neredeyse ilk defa izliyorum (c.alice de pek dikkatimi çekmemişti de kendisi) başta bu little taeyang'a sinir olacağımı sanmıştım ama zamanla sevdim, sülük gibi kang şekerine yapışması çok tatlıydı sdlsdşlfks
Bakın aslında diziyi sevdim, ama işte o son bölümler.. Heartstrings kadar sinirlenmedim elbette, veya Monstar kadar büyük bir hayal kırıklığı değildi, en azından bir şeyler bağladılar. Hatta finale genel olarak bakınca çoğu Hong dizisinden daha iyiydi diyebilirim. Big'de kurgu sorunluydu, bunda hikayeyi yapamamışlar.

Sadece Kim Joo Won olayı değil, dizinin genelinde de bir Secret Garden havaları vardı. Neyse, bunu geçersek, aşırı klişelerle dolu da olsa aralarda o kadar çok güldürdü ki, mesela Joong Won'un 3 küçük ayı şarkısını çocuk hayalet için söylediği yerlerde gülmekten yerlere yattım :D Tabi çok saçma şeyler de vardı, mesela Joong Won nasıl oluyor da "Acı çekmeni istiyorum" diyen SAYKO Cha Hee Joo'ya bu derece aşık olabiliyor? Mazoşist misin sadist misin kardeşim bu nasıl bir psikoloji? Myung Soo'yu dizide görmek iyiydi güzeldi de, ya bu çocuğun sesini ben hiç böyle bir garip hatırlamıyordum şlskdfşlk O nasıl ses tonu arkadaş sesiyle dövecekmiş gibi. Psikopat ikiz olayıysa gayet mantıklıydı. Tabi orada da kafamı karıştıran şey çocuğu seven onunla takılan Hanna'ysa, e ona acı çektirmek isteyen de Hee Joo, Hanna neden gidip çocuğa acı çek diyor, manyak mı ne ikizinden mi etkilenmiş napmış? Neyse, belki de onu söyleyen Hee Joo'ydu. Son 2 bölüm dışında Bo Reum diziyi kazık gibi dikilerek götürdü zaten. Makyajını yapmışlar, efektini vermişler, lensleri de taktı mı tamam, kız sürekli bir köşede durup Gong Shil'e Küçük Emrah gibi bakıp yardım istedi, o kadar.

Sekreter Kim'i sevdim. Zaten bu adama hangi dizide denk gelsem sekreter rolünde, hep bir şeyler çözme peşinde falan. Şimdi şöyle, adamı o kadar çok sevdim ki dedim bu adamın bu kadar iyi bir karakter olmasının başka bir açıklaması olamaz kesin başının altından bir boklar çıkacak. Gerçi benim beklediğim kadar da kötü çıkmadı :P Yalnız adam Joong Won'la öz babasından daha çok ilgileniyordu, bu ayrıntıyı da çok sevdim.

+Çocuk uzmanı mı, o kim? -Benim. +Kingdom'un avukatı mı, o da kim?? -O da benim şsdlfksdşlkf

Neredeyse her bölüm başka bir hikaye görmemiz güzeldi. Yukarıdaki resimdeki ahjummayı alıp evire çevire dövmek istiyorum mesela, ama ciddiyim bu konuda, bir insan nasıl sırf kafası bozuldu diye ufacık çocuğunu dövebilir? Mesela bir manyak daha vardı, ölmüş torununu Gong Shil'le evlendirip gerdeğe girmesini istiyordu, onda çok eğlenmiştim, hele durumu fark eden sacannimin kahraman olaraktan olaya el atması ve çabucak oraya gitmesi muhteşemdi.

Bir de ilk bölümlerde bir şupomaket (süper market) ahjumma vardı, hikayesini falan  boşverin de, dizide gösterilen ilk hayalet o olduğundan mıdır nedir, gördüğüm en korkunç gösterilmeye çalışılmış ama accayip komik olmuş hayaletti :D

So Ji Sub'u dizide çok sevdiğimi zaten söylemiştim, ama en çok "goco!" larını sevdiğimi de belirtmem lazım :D dizi bittikten sonra bile 1 hafta evde "goco! gocuraguu!" diye diye dolaştım, kimsenin anlamamış olmasının konumuzla bir ilgisi yok :D

Çünkü son goco! yu JJW söylemeli!

Son goco olması da önemli değil, karşısındaki oyuncak ayı bile olsa, GOCO!!!

O iki günlük çakma nişanlıyı sevmedim, oynaya oyuncuyu da sevmem zaten, fazla gereksizdi, ayrıca kızın girdiği bölümler de tam dizinin bozulduğu yerlerdi (en azından benim gözümde)

Üf vallaha her yerde görmekten bıktım bu kızı... Sürekli de uyuz, hep uyuz..

Lee Jong Hyuk'u daha çok kısa bir süre önce Flower Boy Dating Agency'de izlemişken (tamam çok kısa bir süre değilmiş) burada her gördüğü kadının peşine "bu mu babamın metresi, metres mi bu, hangisi cici annem?" diye dolanırken görmek eğlenceliydi. En azından ben eğlendim :D

+Babamın metresi sen misin? -Bu, benim. adam diziyi el hareketleriyle götürdü yemin ediyorum lsfkjgsdlkfj

Dizinin esas repliği, işte adı madı tabi ki sekreter kim'den geldi  "....because she is the sun to our master"

Yine FBDA'dan oranın ikinci adamı, master burada da geldi ve potansiyel bir ara bozucu ikinci adam olduğunu kanıtlamış oldu. Bak bebeğim, yıllarca beklemişsin takdir ediyorum, ama bekleyen bok kokar, durup dururken gelip kız musallat olmana ne gerek vardı? Her şeyi geçtim bir halta da yaramadı ki...

Kim Mi Kyung'u her izlediğim dizide görmekten sıkıldığımı söylemiştim, burada da sanki sonunda bir sevdirmeye çalışmışlardı, ama bence işe yaramadı. Uyuz pislik komplocu hala işte. Aklı fikri Joong Won'u zengin bir kızla başgöz etmekte.

Kızın ablasını ve güvenlik ekibindeki o elemanı da sevdim, onların bile ilk öpücüklerini gösterdiler, eğer o son bölümlerde saçma sapan atraksiyonlara girmeselerdi "afferim honglarıma" derdim ama yok, sınıfta kaldınız gene qıslar x( Ergeni yine bir içeri yolluyorum hemen.

Yalnız, biri So Ji Sub, diğeri Gong Hyo Jin, ikisi de muhteşem, profesyonel isimler, ama bu öpüşme sahneleri neden Jun Pyo-Jan Di çiftinden halliceydi? Güya bir kaç tane koymuşlar gözümüz doysun diye ama olmamış, yapamamışlar. Wall kiss'lere 2010 öncesi dizilerden yeterince doyduk zaten, yok mu şöyle "ooooh ne de güzel öptü içimin yağları eridi oh be kavuştular birbirlerine" dedirtecek bir babayiğit?

Kızı doğru düzgün öpemedi ama güzel sevdi sanırsam, hayır bu nasıl bir hırs sdlşfksdlşfk

Diziyle ilgili sevmediğim şeylerin başınıysa OST lar çekiyor. Bakın OST albümü demiyorum, çünkü hepsi tek başına çok güzel şarkılar, ama dizide resmen hepsinin tek tek boku çıkarılmıştı. Hani bir şarkıyı çok seversiniz, günlerce durmadan dinlersiniz, artık belli bir süre sonra şarkıyı duyunca kusacak duruma gelirsiniz ya, işte o durumu bir de "öylesine" bir şarkıyla yaşadığınızı düşünün. Ulan her duygulu sahneye aynı şarkı koyulur mu be, böğk yeter ama

Hyorin'in muhteşem sesinden bile bıktıran bir dizi düşünün, daha ne olsun?

Bıktıran şarkılara örnek olarak Touch Love, Day and Night vs da örnek verebiliriz, aslında You and I'i da her türlü little taeyang kang candy sahnesinde kullanmaları sinir bozucuydu ama çifti çok aşırı sevimli bulduğumdan, ve bu şarkının kullanıldığı yerler dram romantiktense komedi ağrılıklı olduğundan çok da rahatsız etmedi. Aynı zamanda All About da fena şarkı değil..

Sanırım dizide çok fazla duymadığımızdan, en çok Mystery'i sevdim. En azından duydukça tuvalete koşup öğüresim gelmiyor..

Neyse, yine çok uzattım galiba..

Dizinin bittiği haftadan beri taslaklarda ablak ablak duruyordu şu yazı, bloga her girdiğimde bir cümle iki cümle derken tamamlanmış oldu, gariptir, üzerimden bir yük kalkmış gibi oldu.. Oha yoksa blogu da mı sorumluluk olarak görmeye başladım..........

Yok yok, yok öyle bir şey, olumsuz düşünceler, OUT!

Choi Minho, IN! Beni bekle Medical Top Team ep 4!