Blogum 1 yasında, çok garip

1 yıl önce bugün, ilk blog yazımı yazmışım, Aslında Ben diye. Ondan hemen sonra, bitirdiğim-takip ettiğim Kore/Amerikan/İngiliz dizileri diye de birer yazı yayınlamışım. Bakıyorum da, Amerikan İngiliz'de bir yıl içinde toplamda 10-20 dizi artış olmuş ama Kore dizilerim blogu açtığımda 25'ken, şu an 120'yi aşmışlar. Başlangıçta izlediğim toplam 4 anime varmış, şuan 16. Hatta daha garip bir şey söyleyeyim, blogu açtığımda izlediğim başka Asya dizisi yokmuş! Yani tamam şu an da fazla değiller ama 0 da değiller hani :D

Şu an Tüm Dizilerim sekmem altında listelenmiş izlediğim toplam 216 dizi var, blogu açtığımda 75'miş. Hey maşşallah. 1 yıl içinde ne varsa tüketmişim demek ki..

İstatistikler mi? (Ultra sıkıcı bir paragra olacak, atlayıp direk aşağısına geçebilirsiniz ldkgdfg)

Blogu açtıktan sonraki ilk 5-6 ay içinde ikizimden başka takipçim yokmuş, ama ben inatla 'olacak amuh olacak bir gün beni de talip edecekler!' tarzı bir düşünceye mi kapılmışım nolmuşsa atar yapıp blogu kapamamışım :D Hatta, bloğu açtıktan sonraki ilk ay toplamda sadece 234 defa görüntülenmişim, onun sebebi de ilk yazılarımdan Oh! My Lady'de Siwon'u 49587349 defa etiketlemem değilse ben de bir şey bilmiyorum! :D Haziran ayına kadar bu görüntülenme sayısı toplamda 4.153'e ancak çıkmış, ama sonra ne olduysa bir anda 11.986'ya yükselmiş! Durun durun ben size ne olduğunu söyleyeyim, Güneşi Beklerken'le ilgili yazım o ay içinde tek başına 5.423 defa görüntülenmiş, yakışır koçuma! :D Bundan sonra, şu ana kadar 40.000'den fazla defa bloguma giriş yapılmış, istatistiklere bakınca ben de bayağı şaşırdım ulan yuh ne ara bu kadar olmuş bu sayı?

En çok görüntülenen ilk 10 yazımsa şu şekilde:

1.Günesi beklerken nedir ya yanın e mi o günesin altında cingeneye dönün insallah

Puhahahsajahaajhajsh. Başlığa bak bir de görüntülenmeye bak sdfjhakjsf

2.My Mad Fat Diary / Ingiliz Sekerlerii

Yazdığım ilk Kore dizisi ile ilgili olmayan dizi yazısı! Evet evet, Kore dizileri hakkında destanlar dökmeyi kesmeliyim artık..

3.Playful Kiss / öpücük manyagı Oh Ha Ni

4.Flower Boy Next Door / Elalemin kapısına Jin Rak dayanır Enrique dayanır bize kapıcı bile gelmiyo

Yayınlanırken tüm Flower Boy dizileri gibi bayağı popüler bir diziydi, haftalık yayınlanıyorken bile tüm korecanların ilgisini çekmişti, üzerine bir de bizim millette eve kapanıp yağlı bir kafayla aylarını gün ışığı görmeden orada bilgisayar başında geçirmek isteyen benim gibi manyak çok olduğundan, çok sevilmiş ve araştırılmış sanırım bu dizi, Allah Allah.. (not: PSH'in en sevdiğim dizisi olmasa da, Go Dok Mi karakteri zırlak PSH karakterleri arasında en sevdiğimdir. Sebebini yukarıda açıklamışım zaten sdşgl)

5.BOF Amerikan versiyonu mu? Ciddi misiniz siz?

Tabi millet merak ediyor BOF 'a bir de Amerikan versiyon gelecek mi diye. IMDb orospusu da 21 kasımda yayınlanıcak demişti 2013 bitti nereye bakarsam bakayım böyle bir dizi yok. Hıh.

6.The King of Dramas / Kyeongseong Sabahı

Siwooon Siwooon Siwooon (gözlerden gökkuşağı ve kalpler taşan emoji)

7.49 Days / Kader Oyun Oynuyo Derler Ya....

İlk bitirir bitirmez yazdığım yazı. Çok sevmiştim 49 Days'i, hala aklıma geldikçe bir Yi Kyuuung Ji Hyuuuun diye mal mal dertlenirim. Bir de, yazıya attığım ilk başlığın; "49 Days / Kusura bakmayın da sıçarım böyle kadere" olduğunu biliyor muydunuz dlfjghldjhlkfjlgjh Ama sonra 'ay bu çok spoilerimsi oldu değiştiriyim bunu' diyip değiştirmiştim şlsdkfsşlkdfşlskdf.

8.TOP 10 - Kore Versiyon

Tee Nisan ayında, izlediğim Kore dizilerinin sayısı 100 bile değilken, en sevdiğim 10'un hangileri olduğunu anlatan bu yazıyı yazmıştım. şimdi bunu bir kez daha yazmam gerek çünkü doğal olarak o kadar zamandan sonra favorilerim değişti. Bunun bir de Amerikan versiyonunu yazmıştım ama onu pek sallayan olmamış şlfkgjdşlfg

9.The Heirs / Mirasyediler - Kim Eun Sook 2013

Oy oy Heirs slm. Bloga Heirs hakkında yazdığım ilk yazıydı tabiki, ve o zamanlar bu dizi için inanılmaz heyecanlıydım, aman saftirik saftirik de ne övmüşüm, galiba bu diziyle PSH'yi seveceğim falan demişim, hatta bir ara "Gerçi bu çizdiklerimi The Heirs için geçerli sayabilir miyiz bilmiyorum. Dizinin yazarı Kim Eun Sook sonuçta. Çok sade bir şekilde tüm öğrencilerin zengin olduğu bir senaryoyla girip ayni AGD'de yaptığı gibi bize muhteşem bi dizi çıkarabilir. Kim Eun Sook diğer Kore'li senaristler gibi değil çünkü. Ne zaman ne yapacağı, onun altından ne çıkaracağı hiiç belli olmaz." gibi bir şey yazmışım. Of yazık bana ya halbuki ne beklentilerim varmış sldfşlsşlkd. Sonra bir de kadro hakkındaki atıp tutmaları yazmışım, Myungsoo'lar Jiyoung'lar Yonghwa'lar vs. Ya üf yemin ediyom benim gibi saf ve masum genç kızların hayallerini yıktığı için Kim Eun Sook kendinden utanmalı, ve Siwon, Kyu, Donghae'yle Secret Garden benzeri bir dizi yazmalı, dizideki başrol kız da ben olmalıyım, anca öyle sşflksşdlfkşsldf

10.Günesi bekleyen manyakların ikinci fragmanı. Nesini bekliyosunuz oglum bu günesin?

Ya bundan sonra başlık maşlık atmayacağım ben, boşluk koyacağım onun yerine sdşlfksşdlkşlf

***

Bloguma yapılan girişlerin çoğu google'dan biriyabancidizimidedi.blogspot 'u aratarak yapılmış, bir kaç tane de garip gurup anahtar kelimeler var ama cidden bayağı garipler ve buraya yazmayacağım sldşfkdşfl

Blogum doğal olarak en çok Türkiye'den okunmuş, ama bunu dışında ABD, Azerbaycan, Rusya, Almanya, İspanya, Arjantin, Fransa, Birleşik Krallık ve Ukrayna'dan bir çok kez okunmuş. Nasıl okunmuş kim ne anlamış bilmiyorum ama öyle işte dlşfgşlfg

En çok yorum alan yazımsa 23 yorumla Biraz Sessizliğe İhtiyacım Var başlıklı yazım olmuş. Ya valla flsşdfksşld onu yazarken bayağı depresyondaydım okudukça yine depresyona giresim geliyor şsldfkşsld

Şimdii, işin sıkıcı istatitiksel falan böyle tarafını bir yere bırakalım. Ve biraz daha renklenelim.

Mesela, blogumda bugüne kadar kullandığım tüm kapak fotoğraflarına bir bakabiliriz??

Photoscape öğrenmeye başladığı zaman yapmıştım bunu, ya ben mi çok kendini beğenmişim bilmiyorum ama bence sevimli lan dlfksdj yani nasıl desem, shopu bilmediğim açık, ama biliyomuş gibi davranıp da tırt tırt şeyler koymamışım?

Burada Photoscape'in yanında Photofiltre de öğrenmeye başlamışım demek ki sdşflksşdlkf Aslında fikir güzel de işte böyle açıklayamadığım bir tırtlık var..

Bu da yapıp hiç kullanmadığım bir kapak, farkındaysanız aynı konspet ve arkada hala photoscape var sdşflksdşlkf

Bu da Adobe kullanmaya başladığım zamanlar, ama ne yaparsam yapayım arkası hala photoscape yani ondan kurtuluş yok sşldkfşlskdşlk

Bu benim yapımım değil, yani tamam arkada photoscape var falan ama belli bir naziklik bir naiflik var, ıyy ne kadar belli benim yapmadığım şlsdfsd Ama bunu çok sevsem de çok uzun süre kullanamamıştım, çünkü blog tasarımına uymuyodu, bir ara blogu tekrar tasarlayıp yine kullanıcam çok inançlıyım bu konuda (ÜŞENDİ.)

Bu da benim yapımım değil çünkü bu resim yapıldığı sıralarda ben hala photoshopta resmi nasıl png yapabileceğimi öğreniyodum sşldfşlskdşlk Aslına bakarsanız bu resmi ikizim resimdeli o brush kullanma olayını öğrendikten sonra yaptı sdşflk Ama bunu da beğenmiştim, ve yapıldıktan 1 ay sonra falan kullanmıştım çünkü resim bakınca insanın içini ısıtıyo ve ben soğuk havaları beklemiştim.......

Doğruya doğru, sanırım en sevdiğim kapak fotoğrafım bu. İkizimin de söylediği gibi sanki yumuşakmış gibi duruyo.. Ama düşündükçe sinirlerimi ayağa kaldıran bir neden dolayısıyla değiştirmiştim. Aslında, suçlu olan ben değilim ve değiştirmeme hiç gerek yoktu, ama o kadar sinir bozucu bir olaydı ki resmen bakmak bile yine gıcık kapmama neden oluyordu. Yani hayır, ben de daha önce bir blogda arkaplanı bu gibi ton ton açılan bir kapak resmi görünce arkaplanımı ufak değişikliklerle yapmıştım, ama tutup da tasarımı olduğu gibi A-RAK-LA-MA-DIM.

Neys neys.

Ve son olarak..

Şu an kullandığım fotoğraf, biraz fazla karanlık gibi ama bu da içimi ısıtıyor. Ayrıca ilk defa Harry Potter temalı bir shop yaptığım için kendimle gurur duyuyorum şslkşlkdf not: hp temalı fotoğrafta harry yok ama neyse siz çaktırmayın şşş

Bu arada, blogu açtığım ilk yıl içinde shopu da öğrenmiş olduğumu da fark ettiniz şsldkfşl Ama, hangi efekti kullanmış olursam olayım, benim için shopla ilgili en büyük atak gife yazı yazmak ve gifi birleştirmeyi öğrenmek oldu asşdlk Iyy şu an kendimle gurur duydum.

Şimdi size bir de ilk üzerine yazı yazdığım gifi göstereyim ama gülmek yok ya da gülün gülün ksdfşlkadşflkü

valla ben de gülüyorum skjflskjfdlksjdflkj

Şimdi bir de ikizimin ilk üzerine yazı yazdığı gifi koyayım ve yine beraber gülelim şlksldkşlksdg

ya ama nasıl gülüyorum sdflşsssdşlkfsdf

Aynı zamanda dediğim gibi gifleri birleştirebilmem veya resme gif ekleyebilmem de benim için bayağı büyük bir atlama oldu sdfksdfşlskdf Buyurun ilk becerebildiğim şey de şu:

Geçen skype ta ikizimle geçen sene bu zamanlarda ne yaptığımızı konuşuyorduk. Ve fark ettim ki her ne kadar ergenim ben ergen daha ne gördüm ki ne yaşadım hala görülcek çok şey var kafalarım boşunaymış, çünkü şu son 1 yıl her ne kadar zorlayıcı olsa da su gibi akıp gitmiş.

Geçen sene bugünlerde Bahar ve ben ev ayakkabılarımız, kalın polar pijamalarımız, telefonumuzda yeni yeni seri kullanmaya başladığımız whatsapplarımızla beraber genellikle çilekli veya böğürtlenli yoğurt eşliğinde City Hunter izliyorduk. Daha doğrusu, o izliyordu, ben izlemiş bitirmiş, Faith'e başlamak için onun da bitirmesini bekliyordum. Hatta o zamanlar kullandığı telefon tırt bir nokiaydı, whatsapp ı kaldırdığını görünce bayağı bir şaşırmıştık. Hala Bahar'ın City Hunter finalini izlerken son sahneyi çekip attığı videoyu haıtrlıyorum, arka planda Suddenly çalıyordu ve Bahar yine arka planda böğüre böğüre ağlıyordu, ama bu konuda çok cidiyim baya böğürerek, işte nasıl etkilediyse demek ki sşldkfsşlkd (aynı şeyi ben de savcı öldüğünde yaşamıştım ama çaktırmayın siz yine şşşş sessiz şşş)

Şu an kendi anlattıklarımdan ben bile sıkıldım, o yüzden size Bahar'la nasıl bu kadar yakın olduğumuzu anlatıcam çünkü daha da sıkılmanızı istiyorum.. Eğer isterseniz önümüzdeki paragrafı olduğu gibi atlayabilirsiniz.

Aslına bakarsanız ilkokuldaki dersanemden beri tanışıyoruz, aramız hep de iyiydi ama liseye başlarken bir şey olmuştu ve aramız bozulmuştu, ne olduğunu söylemeye çok utanıyorum ama söylicem: anafenden mezun olurken Açlık Oyunları kitaplarını çoktan okumuş filmin çıkmasını bekliyorduk ve Hunger Games çıkar çıkmaz beraber gitmek için sözleşmiştik. Ama ŞE-REF-SİZ Bahar, bir başka ilkokul arkadaşıyla bensiz gitmişti ve - ki evet kız benim de arkadaşımdı - ben bahara atar yapıp faceden silip engellemiştim falan sdlşkfjsşldk Ya anlatıyorum falan ama yemin ediyorum kendimden utandım şu anda slkfdgdşl Neyse bu da böyle bir anımdı sşldkf Tekrar barışmamızsa.. Hm.. Facebookta yayınlanan İkiz Dingiller diye bir hikaye vardı - ki bahara ikizim dememin nedeni bu falan değil - ve ikimiz de o hikayeyi okurduk. Benim kdramaya başladığım yaz, daha doğrusu o yazın sonunda bana mesaj atıp 'İkiz Dingillerin linkini gönderseneeeeeğğ' demişti. Heralde benim de sinirim geçmiş gibi, çünkü fark ettiyseniz engeli kaldırmışım şsldkfşlk Neyse işte gönderdi, ama sinirim yatışsa da hala atarlıyım, geç cevap atmıştım, uf yine utandım şsldkfsdf Neyse işte, bir kaç hafta sonra da ona BOF izlemesi için baskı uygulamıştım falan sonra bir bakmışız yine eskisi gibi hatta eskisinden daha sıkıyız..

Bahar BOF izlemeye başladıktan bir süre sonra, yo hayır bir süre değil 2 ay falan sonra ben blogumu açmıştım, bunu hangi akla hizmet yaptığımı hatırlamıyorum ama konumuz bu değil sşdlfk Neyse, blogu açtım, ilk yazdığım yazı Powerful Opponents'ti, bir süre sonra da tamamen hakaret içerikli Flower Boy Ramyun Shop'u yayınlamıştım çünkü hiç sevmemiştim onu, Allah Allah ya şimdi olsa eğlenirdim aslında.. Bir de yine ilk yazdığım yazılardan biri Oh! My Lady'miş ve şu an Siwon'u daha tanımadan etmeden yazdığım için çook üzülüyorum xsxs Neyse, 1 yıl boyunca farkına varabildiğim tek şeyse: BLOG YAZARKEN HAKARETLERE ÇOK FAZLA YER. VER. ME. YİN. Şimdi tamam, ben bu hataya hala düşüyorum belki ama, en azından başlardaki kadar berbat durumda değilim. Bir kaç yıl içinde, şu an eski yazılarıma bakıp gülmem gibi şu an yazdığım yazıya bile gülücem ve bu bana şimdiden koydu of neden böyle yaadfsdşlfk Ama bir sn neredeydik- ha, diyordum ki, şimdi kıdemliymişim gibi tavsiye falan verdiğimi düşünmeyin de fdglkjdfg, sonuçta eski yazılarıma gülmemin en büyük sebebi keko keko hakaretlerde bulunmuş olmam, ben olsam beni okumaz bana kıl olurdum. Zamirlerin birbirine girdiği bir cümle oldu ama anladınız siz xs

Neyse, öyle veya böyle bir yılı geride bırakmışım, bu yıl içinde zaten tanıştığım kdramayla iyice yakınlaşıp, takip ettiklerim dışında neredeyse hiç yeni başlamayarak Amerikan dizileriyle bağımı koparır gibi olmuşum, ama yok yok orada da ilerleme var, bunun dışında hiç bilmediğim etmediğim kpop dünyasına girer gibi bişi olmuşum, ama en önemlisi BU YIL İÇİNDE MUSIC BANK'E GİTTİM HIAAAAAA. Tamam susuyom....

Neyse, bir dahaki yıl bu yazıyı okuyup utanmamak dileğiyle, hepi börtdey her telden çalan blog!

Not: Aslında hayır blogumun doğum günü bugün değil, çarşamba günü. Ama yine de o gün girebileceğimi sanmıyorum ve geçirmenin hiçbir anlamı yok xs Tamam tamam yeter, yine de yeniden hepi börtdey to mi!

bu arada, yeni bi tane de imza yapıcaz ne zamandır, bakalım nereye kalıcak o iş xs