Son Zamanlarda - 4

Son zamanlarda öyle bir sıkılıyorum ki.. Sanmıştım tatil gelince gözlerim akana kadar dizi anime izleyeceğin, istediğimi okuyacağım, yazacağım, kendi kafamda dolu dolu zaman geçireceğim (evet millet benim eğlence anlayışım bu oluyor) Ne var ki taitl gelip çatınca şapa oturmuş biçimde kaldım. ULAN DİZİ KALMAMIŞ Kİ!! Ne kadar güzel eğlenceli herkesin tavsiye ettiği dizi varsa izlemişim, bununla da yetinmemiş arada kıyıda köşede hepsine el atmışım. Kdramalarda izlemediğim Nice Guy tarzı dramlar kalmış bir tek, onu da uzun süre daha izlemeyeceğim malumunuz hem dram hem de tipine baktıkça uyuz kaptığım Moon Chae Won oynuyor. O zaman kdramalardan uzaklaşalım ilk aşkım Amerikan dizilerine dönelim. Ulan orada da Arrow, Revulation,  ucundan da Hannibal dışında ilerlemiş pek dizi kalmamış ki. Da Vinci's Demon tarzı dizileri de en az 1. sezonları tamamlanmadan izlemeye başlayamam, sürükler gider çünkü onlar.


Neyse ki Goodwin Games ve The Fosters var, bir de Pretty Little Liars nihayet geri döndü. Onlarla takılıyorum bu ara. Ha tabi izlediğim kdramalar da var, tabularımı yıkıp 2004'lü 2005'li dizilere bakınıyorum şu ara-ha bi de The King 2 Hearts. Neyse.

Şaka maka sıkıntıdan ne yapacağımı şaşırdım, üzerine bir de ikizimin gazına gelip blogun tasarımına temasına dadandım. Başta bir hoşum gitti falan ama malesef mobilde berbat gözüküyor ki onu da düzeltemiyorum, tüm şablonu baştan hazırlamam gerekir ki henüz o kadar sıkılmadım, uğraşamayacağım şimdi. Biraz da ona moralim bozuk aslında.

Buraya gelme sebebimseeee- JAKE T. AUSTİN!

Arkadaşlar bizim Waverly Büyücüleri'ndeki şapşal Max'e nolmuş? Hayır yani ne olduysa çok iyi olmuş devam etsin böyle! Allah'ım maşşallah taş gibi olmuş ya. Tamam çocukta potansiyel vardı ama bu kadarını da beklemiyordum, bildiğin yakışıklı olmuş yahu bu çocuk.Zaten karakteri Max bildiğin aptaldı, ama sevimlği bir aptal. The Fosters'daki karakteri Judas'sa tam ısırmalık. 1994'lüymüş Jake, aşağı yukarı 18'inde yani. Pek bir şey yokmuş canım aramızda :)))
Bu arada  The Fosters demişken, oradaki evin büyük çocuğu Brandon-gerçek adıyla David Lambert'ten de bahsetmemek olmaz. O da tatlı çocuk aslında, Jake'den 1 yaş büyük kendisi. David'i sevdim ama Brandon için aynı şeyi söyleyemeyeceğim, tam ergen ya, sürekli bir triplerde bir atarlarda. Yine de boyuna posuna bakarak kabul ediyoruz onu haremimize :)

Ben sevdim The Fosters'ı, tavsiyemdir hepinize. Benim gibi mal mal izleyecek dizi arıyorsanız buyurun izleyin, dizimagda şu ana kadar yayınlanmış 3 bölümü de mevcut efenim.


Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

The Heirs / ALLAH'IMA BİN SÜKÜR BİTTİ / Adeta bir fanfiction...

Liar Game / Japonya

Reply 1994 / Bu diziyi yazanı bir elime geçireyim var ya....................